Yanlıştım
Yanmayı bir de bu açıdan düşünün derim,yanan bir insanın eskiye dönme ihtimalinin olmayışı gibi.Biz de böyleydik belki de kim bilir,eskinin güz çiçeklerinin baharda güzü araması ve kaybolması gibiydi bizimkisi.Buralara ait değildim ben,bu yaşama,bu kadere ait değildim.Ama en çok da ona ait değildim.Herkes onun gibi olamazdı,zaten kimse de değildi onun gibi.Duyguda seçicilik olayı ne kadar da aptalcadır,yaşanılması en imkansız duyguyu,yaşatması en imkansız insanda aratır bizlere.Doğru kişi o idi,en doğru ve tek doğru.Yanlış olan bendim sanırım,nedense hep yanlıştım.Şu dünyada birşeyleri düzeltmeye çalışanlar da bir o kadar yanlıştı diğerlerine göre.En yanlışı bendim zaten bu dünyanın, birilerine göre herzaman için en oyunbozan,en serseri,en vurdumduymaz bendim bu dünyada.Sonrasında birkaç sözde''sütten çıkma ak kaşık''olan insana kaderimi emanet etmenin de bir kader olduğunu ve de bunun ne denli berbat bir his olduğunu anımsadım bir anda.Uyanmıştım artık,en kötü olanı da bir daha uyuyamayacak olmamdı.Bu kadar acıydı işte,sevmek de acıydı,hissetmek de,bir solukta içine çekmek de acıydı.Dinmedi ve dinmeyecek,tıpkı sonsuza uzanan bir şarkı gibi sürüp gidecek.Bir gün için son bulacak olsa da bu hayat,yine aynı hikayeler dönüp duracak insanlıkta...