Eski Çocuk

Ne o eski çocuk kadar mutluluğum kaldı şimdilerde,ne de o eski çocuk kadar sevgim;artık inancım da kalmadı onun kadar,umudum bile kalmadı.Bu da cevap olsun hala''Ne oluyor sana?''diyenlere,sanırım büyüdük ha?Ama bir b*ka da yaradığını söyleyemem,böyleyken böyle.Çok laf atarım ben hayata,sürekli onun dedikodusunu yapar,sağda solda onu çekiştiririm.Ama o da az değil,ne dediysem hep tersine çekti,ne dilediysem hep tersini istedi;bu durumda ben mi kaşındım,o mu haddini aştı?

İki eski dost gibiyiz biz hayatla,ama eskinin dostluğu eskide kalır demişler.Çocuktum o zamanlar,sıkı birer dosttuk hayatla;ama ne olduysa oldu,bir gece fırtına koptu.Uyandığımda gitmişti hayat,sanırım bu da o günden sonra her gelenin gideceğinin bir habercisiydi.Heryerde onu aradım,hala da ararım;sadece onu değil,onda kalan mutluluğu,neşeyi ve sevgiyi de öyle.Gitti mi gelmez diyordum,öyle de oldu bir süre.Taa ki 3 sene önce yeniden geldi,pek değişmemiş gibiydi.Ama öyle değilmiş,herkes gibi o da değişmiş;sandım ki eski mutluluğu yeniden tattıracak bana,ben nereden bilebilirdim ki son damlasına kadar sömüreceğini.Şimdi ise çekip gitmesini bekliyorum sadece,ben de gideceğim onunla birlikte.Hani şu filmlerde bir beyaz ışık parodisi vardır ya,yolun sonunu gösterir;o ışık yakın gibi be hacı,buradan bakınca görünüyor yolun sonu.Bize tek düşen''Nasip Allah''diyerek gittiği yere kadar götürmek elbet...

0 Yorum:

Yorum Gönder