Ölenle Ölmek

Hani filmlerin en klasik repliklerindendir bu,hele ki aşk filmlerinin;kişi''Önce ben öleceğim!''der,''Senin ölümünü görmeyeceğim.''Benimkisi de öyle birşey diyelim,etrafımdaki her türlü şeyin ve herkesin bir bir yok olduğuna,incindiğine şahit olup ömür boyu dinmek bilmeyen bir acı ve hatta vicdan azabı çekmektense bunların hiçbirine seyirci kalmadan ilk yok olan olmayı istemek gibi.

Tabi bunu direk ölüm olarak algılamayın;her türlü kaçıştan,gidebileceğiniz heryerden bahsediyorum.Peki ya ölüm?Sonuçta en kesin,en kısa ve en uzun gidiş o,onu tercih etmemek için sebep nedir?Bildiğim az şeyden biri,ne yaparsanız yapın ölenle ölemeyeceğiniz gerçeği ve bunun yürek burkan acısıdır.Hayatımızda öyle şeyler vardır ki,onlar olmayınca bütün hayatınız çöpe gitse bile zerre arkanıza bakmayacağınız şeyler.Bu bazen bir insan olur,bazen ise küçücük bir obje;lakin her ne olursa olsun,başka hiçbirşey sizde aynı hissi yaratamaz.
Gidenle gidilebilseydi çoktan giderdim inanın,bir dakika dahi durmazdım buralarda;ama gidenle gitseydik giden hala''giden''olarak mı kalacaktı?Mevzu gidenle gitmek değil aslında;öyle ya da böyle,onunla ya da bununla çekip gitmektir sadece.O gidiyorsa sen de gidersin,böylece hiçbirşey kalmaz;hem fena mı,erkenden bitti işte...

''Bu kadar basit mi?''diyordur bazılarınız,evet bu kadar basit.Basit olan tarafı acılar değil,çok ve çok acı çekersiniz muhtemelen;basit olan tarafı pratik oluşu.Git de nereye gidersen git arkadaş,arayan yok soran yok nasılsa.Ya da gitme bırak,gitmiş gibi yap sadece;belki de onların aklından git sadece,sen de bit böylece...

0 Yorum:

Yorum Gönder