Mavi Deniz Kızı

Farklı bir denizdeyim,o eski berraklık yok.Dalgalı buralar,çok dalgalı.Fırtına var limanda,sahil boyunca.Göz gözü görmüyor,o denli bir sis sarmış etrafımı.Ne tarafa gittiğimi bilmiyorum,bir rüzgar bulmuşum,peşinden sürükleniyorum.

Kendi gemime yabancıyım adeta,bambaşka bir kaptanın üniformasını giyinmişim sanki.Durmak bilmeyen bir sallantı,alabora olmaya az kalmış görünüyor.Dümeni çeviremiyorum,çok ağır basıyor.Buradan çıkamayacağımı biliyorum,bana ait olmayan mavilerde uçsuz bucaksız kaybolacağımı.

Herşeyi o başlattı,o mavi deniz kızı.Anlık göründü,sonrasında yitip gitti;o gitti,herşey de bitti.O mavi deniz kızı,suda boğulmadan önceki son gördüğüm şey.Ya gerçekti ya da ölmeden önceki bir seraptı;belkide gerçekti,gerçekti ama hayallere karışmıştı.Onu birdaha göremeyecektim,hiç birşey göremeyecektim birdaha...Ben bir kaptanım,bitmiyor yolculuğum;bu da onlardan biri,lakin sonsuza.

Fırtına bile aşık bana,öylesine koparıyor ki beni karadan,bir kaybedişi var beni dibin karanlığında.Ömrüm onunla boğuşmakla geçti,ondan kurtulmaya çalışmakla.Ne yaparsam yapayım sırılsıklam olacağımın farkındaydım,ama deniz kızları çok saçma gelirdi.

Lakin şimdi farkına varıyorum ki bu bir şehir efsanesinden çok daha öte,en derinlerimde biryerde,tam içimde bir deniz kızı.Bu saatte kim ister ki karaya çıkmayı,sanadır seslenişim deniz aga;gel de götür beni.Dalgaların alsın,hiç bilmediğim bir kıyıya sürüklesin;ya da büyük bir fırtına kopsun,derinliklerinde kaybet beni.Anlamıyorsun ki,mahkûmum diyorum ben sana;sen ne yaparsan yap,yine ıslak kalır bedenim...

0 Yorum:

Yorum Gönder