Kütüphane Eylül 2013

Mekan Muhteva Eylül 2013

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa'nın güzide bir romanı bu.Yıllar boyu beni tam olarak anlayabilen birilerini aradım,yoktular.Sonra bu romanı okudum,tıpkı beni anlatıyordu.Tek farkı;O kişi ben değildim.Benim de hayatım o uzun koridorlarda hızlıca yürümekle,sedyeye yattığında yukarıdaki ışıkların parıltısının kör edici hissiyle,ameliyathanenin soğuk ve ürkütücü hissiyle,ama en önemlisi;Ameliyattan sonra uyanamama korkusuyla geçti.Şimdi stajerlere öğrettiklerini bizzat yaşadım.Tıbbi terimleri neredeyse ezberlemiştim.Hep içimde şu hiçbirşeyin asla tam olarak normal olamayacağı hissi vardı.Ne insanlar gördüm;Yoldan geçerken tuhaf tuhaf yüzüme bakan ve benim baktığımı görünce gözlerini kaçıranlar.Bana sanki çocuk gibi davrananlar,diğerlerinin standart olarak yaptığı şeyleri yapınca beni tebrik edenler.Ama en fenası vardır ki;İçindeki o benim farklı olduğumu düşündüğünü bana hissettirmemeye çalışması.Her insan ne kadar normal görürse görsün yinede bilinçaltında biryerlerde benim farklı olduğum hissi ister istemez oluyor bu.Nereden biliyorum;Ben de olsaydım öyle hissederdim herhalde...

En İyisi

Galiba benim için en iyisi seni silmek,aslında hep buydu ama ben beceremedim.Kendimden bile sıkıldım,hayat boğuyor beni.Galiba hayata ters bir başlangıç yaptık,düzelemiyoruz.''Düşünme,düşünme.Kim anlamış ki,sen anlayasın böyle.''İşte aynen böyle.Çok kafayı taktım,çok düşündüm.Öldüm kere dirildim de vazgeçtim.Aşkta ve savaşta herşey mübahtır sözü yanlışmış anladım.İşte yeni hayat felsefem''Olmuyorsa zorlama,şarkılar söyle ardından sessizce.''Tamam belki seni hala seviyorum seni ama,sanırsam olmayacak duaya amin diyorum.Sanırım hayat yolunda yürümek için sevgimden fedakarlık etmem gerek.Nihayet bugün hayatım boyunca başaramadığım birşeyi başardım;Mantığımı duygularımdan ön plana çıkarmayı başardım.Düşündüm;Sen beni sevmiyorsun,ben ise delicesine.Küçük bir ihtimal olabilir ama küçücük bir ihtimal uğruna ruhumu öldürmek fazla.Bunu önceden de biliyordum belki ama duygularıma sahip çıkıp kendimi kontrol edemiyordum.Seni hala ilk günki kadar seviyorum,ama tek fark;Gelmeni beklemiyorum.Artık beklemeyeceğim umutsuzca;Gelirsen teşekkür ederim,gelmezsen eyvallah derim

Yazdıklarım

Belki bu ve bundan önceki yazdıklarımın hiçbirini okumadın,keşke okusaydın.Ben sana söyleyemediklerimi yazdım,şimdi bazıları diyecektir;''Lan oğlum çıkma teklif ediyorsun da bunları mı söyleyemiyorsun.''Belki zordur anlaması ama evet,aynen öyle.Nedenini ben de bilmiyorum ama öyle.Beni anlardın belki o zaman.Yıllardır ya eksik,ya yanlış anlaşıldım,daha da kötüsü;Bazen hiç anlaşılmadım.Şu dünyaya bir geldim,tek gideceğim anlaşılan.Birşey ısmarlasaydım hesabını öderdim de,bu fatura niye.Belki sen farkedemedin seni ne kadar sevdiğimi,içimden sana''Lan nasıl farkedemedin!''Demek geçiyor ama demeyeceğim Bugün vefat etmiş olan rahmetli Tuncel Kurtiz'in de dediği gibii''Biz zengin olma tehlikesini atlattık,artık daha huzurlu yaşayabilirim.''Sen zenginliksin,sen güzelliksin.Belki seninle zenkin olmadım ama umarım kendime yetebilirim bu hayatta.Bu sözümü söyledikten sonra içimden bir ses''Sen inanıyormusun bu yalanına?Onsuz olacağına?''dedi.Yani anlayacağınız;İçimdeki ses bile bana sırtını döndü,tıpkı güneş,ay,dünya ve senin gibi.Siz sırtınızı dönseniz bile benim başım yukarıda,belkide başım yukarıda olduğundandır ilk olarak sana tapışım.Kim bilir?Yazdıklarım okunsun okunmasın farketmez,ama bilinsin.

Sen ve Sen

Sen değiştin;eskiden tanıdığım sen,o sen değilsin.Neden değiştiğini bilmiyorum ve sana kızmak da haddim değil.Ama anlayamıyorum.Yanlış anlama ama sen ki ağzından kötü bir söz duymadığım sen.Anlayamadım neden o gün ismi lazım olmayan o kişiye küfrettin.Tamam küfredebilirsim hemde istediğin kadar,bence de problem yok.Anlayamadığım kısım;Bir sene içinde nasıl bu kadar değiştin.Biliyorsun seni sevdiğimi;Ben seni sana teklif etmeden önce de seviyordum hala da delicesine seviyorum.Sana olan sevgimi sana göstermediğim seni sevmediğimden değil;Sen beni sevmediğinden.Belki de hayatımın en kararsız dönemindeyim.Senin umrunda değil belki ama sana olan bu duygularımı sarstın.Sanırım bir bakıma istediğin oldu;Sen,beni istemiyordun.Kafamda milyonlar var sanki,onlarca soru işaretleri.Off of neden?Sen neden değiştin?Sanki o melek gitti yerine başka,sıradan biri geldi.Neden böyle söylüyorum;Senin iyiliğini düşünüyorum.Kendim umurumda bile değil.

Taraftarları Kışkırtanlar

Ben bir Fenerliyim ama bu güya spor sayfası olarak sosyal medyada yer edinen sayfalar kadar takım düşmanı bir yapım daha görmedim.Fatih Terim bizim ''düne kadar'' rakibimizdi ama siz ne hakla bir kimseyi düşman olarak görüyorsunuz.Sadece bu olay değil,diğer takımlara karşı herzaman bir nefretiniz oldu ve bunu da taraftarlara bu sayfalarınızla empoze ettiniz.Sizin gibi yapan Galatasaray takımını savunduğunu düşündüren sayfalar yüzünden geçen sene Fenerbahçe'li Burak Yıldırım Galatasarayla üstündeki formadan başka alakası olamayacak iki serserinin bıçaklı saldırısında hayatını kaybetti.Biraz adam olun,olmayacaksanız siz FENERİ bırakın.Çeşitli bel altı esprileri vs yapmanız adiliğinizin temelidir.Ben de Melo dan neredeyse nefret ediyorum ama bu bana her ne din ve dilden olursa olsun gerek Melo ya gerekse Allah'ın herhangi bir kuluna köpek vb ithamlarında bulunmak ne sizlere ne de bir kimseye yakışan bir davranıştır.Adam olun...

Kafam Dağınık

Kafam çok dağınık(herzamankinden de daha çok)Soru işaretleri beynimi bir matkap gibi deliyor.Sen;Nasılsın?Kimsin?(İçindeki gerçek sen)Sence ben?Ben;Kimim?Sen bana göre kimsin?Mutlumuyum?Yaşıyormuyum?Ne hissettiğimi bile bilmiyorum artık,tıpkı duvarda asılı portrelerdeki cansız ve yapmacık suratlar gibiyim,ne ben umurumdayım ne de diğer kimse(AMA SEN HARİÇ)İçimdeki sen benim o boş ve aptal umudumu yaratırken,gerçek sen bütün benliğimi benden alıyor.Sadece sen değil,kime ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.İnsanlar ve bana karşı olan hisleri;Kimin bana karşı ne hissettiğini de bilmiyorum,aslında kim olanları kim zannettiğimi de bilmiyorum.En cahil insan bile bunlardan birazını biliyordur.Kaç üniversite bitirirsen bitir,kimin kim olduğunu bilemiyorsun bazen...

Kızgınlık

Sen ki saçma bahaneler uydurup kızarsın bana.Bilirim ben sebebini,sebebi;Bilmem belki sen de acı çekmişsindir benim gibi,bilemiyorum.Haa,şayet eğer acı çektirdiysem sana,bizzat özür diliyorum senden.Hepimiz birşeyler yaşadık,hepimiz acılar da çektik sevinçler de gördük.Bahar geldi çiçek açtı,kış geldi yaprak soldu.Biz her ne kadar inkar etsek de zaman bizden neler götürüyor farkında bile değiliz.Onca zaman benden seni,ömrümü,canımı ciğerimi aldı.Onca zaman,beyaz hayallerimi,şeffaf hislerimi ve kan kırmızı aşkımı aldı benden.Ama buna rağmen hala birşeyim var;Umudum.Tıpkı Pandora'nın hikayesindeki gibi.Bütün kötülüklerin karşısında tek bir umut kala kaldı öylece.Umarım bu umudum ve sevgim bana seni,senin acını unutturabilir,tek temennim budur umuttan...

Yaraya Tuz

Yaraya tuz basmaktan başka birşey değil bu.Resmini her görüşümde nefesimin kesilmesi,sesini her duyuşumda ruhumun irkilmesi.Lanet olsun ki ne yaparsam yapayım hala silemedim izlerini.Geçmez oldu bu acım,kapanmadı yaralarım.Bilmezsin sen,ben çok ağlarım.Şimdi sorarım sana;Küçücük bir ümit bile yok mu,en azından ileriki zaman için.Neyse,ben kime anlatıyorum yaa.Sonuçta ben de pis moruğun tekiyim,tıpkı Charles Bukowski'nin dediği gibi..

Aniden Gelen Şarkı

Herzamanki halimden biraz daha mutluydum ve şarkı dinliyor bir yandan da sosyal ağlarda çeşitli gezintiler yapıyordum.Tam o sırada en kötü günümde bana eşlik eden bir şarkı çaldı.Adı;''Her Aşkın Bir Şarkısı Var''bunu dinlemeyeli gerçekten uzun bir zaman geçmişti.Sırf seni hatırlatıyordu bu şarkı da,tıpkı diğer her şarkı gibi.Öyle bir kısmı vardı ki beni cezbeden''Bir deniz kıyısında,gördü onu gözlerim.Bir sabah uykusunda,değdi ona ellerim.Saçları rüzgar gibi,savurur atar beni.Taze bir bahar gibi,sardı beni sevgilim''Bu sözleri ne zaman duysam yaşarır gözlerim.Ah be Cem Adrian,neden böyle şarkılar yazarsın ki.İnsanın yüreğine dokunurcasına.Sanki bütün şarkılarını bana yazmışsın,sanki bütün şarkıların onunla bana...

Zaten seninle aramdaki tek bağ bu şarkılardan ibaret.Ben hergün yüzünü görsem de sen belkide benden en uzaktasın...

Kontrol

Ne duygularımı ne de düşüncelerimi kontrol edebiliyorum,hiçbirimiz edemiyoruz aslında.Bilinçaltı mesela,kendiliğinden oluşan düşüncelerimiz yani;Bizim düşündüğümüzü sandığımız ama aslında bizim öyle düşünmemizi sağlayan biliçaltının düşündüğü gerçeği.Ya da duygular;Kimi sevip sevmeyeceğimizi hiçbirzaman biz seçemedik.Ne tuhaf değil mi,kendimizi bizim kontrol edemememiz neden?Ama asıl soru;Bizi kontrol eden ne;Bütün duygularımızı ve düşüncelerimizi?Duygular ve düşünceler''Bizim''olmalarına rağmen onlar bizi kontrol ediyor.Farkındayım;Bir yerden sonra insan aklını kaybedecek gibi oluyor,ama korkmayın kaybedemezsiniz;Çünkü böyle düşününce aklımızı da bizim kontrol etmediğimiz ortaya çıkıyor.Daha da kötü bir ihtimal;Belki biz kontrol ediyoruz ama kendi yaptıklarımızı inkar ediyoruz,bir nevi kendi yalanına sanki kendin söylememiş gibi inanmak bu.Her şeyin sonu aşka çıkıyor;Hani birine karşı bazı duygular besleriz ve böyle olmamasını istediğimiz için inkar ederiz,fakat bunu yaparken inkar ettiğimizi değil de gerçekten de böyle olmadığını düşünürüz.İşte buna bilinç altı deniyor;İnsan zihninin en karmaşık ve en bulanık noktası.Pisikoloğa gitmemizi sağlayan da bu;Olduğunu bildiğimiz fakat bilinç altımız yüzünden karşı koyamadığımız sorunlarımız.Pisikologlarda çeşitli yöntemlerle biliçaltımızın bizden bile sakladığı sebepleri gün ışığına çıkarararak sorunun kaynağına inip sorunu çözüyorlar.

Zor Zamanlar

Her insanın hayatında yüzlerce ve hatta binlerce zor zaman olmuştur.Bir an önce bitsin dediği ya da ölecekmiş gibi hissettiği berbat zaman dilimleri yani.Bir de beni düşünün,her gün en az bir kere en düşük seviyeden en yüksek seviyesine yaşıyorum bu durumu.Sürekli içimde bir karamsarlık,bir ölüm korkusu,kötü birşey olacak hissi,kendimi çeşitli normal veya sıradışı herhangi bir olay yüzünden kasıyorum ve o an tam anlamıyla ölümü yaşıyorum.Atarax kullanıyorum fakat pek bir faydasını göremedim.Şimdi sorarsanız ki neden bize anlatıyorsun bunları diye;Valla bende bilmiyorum.Kurtulmak istedim sadece.Ben anlattım,kim ne yaparsa yapsın hemşerim...

Yeni Bir İlişki

Yeni bir ilişkiye hazır değilim ve olmayacağım(En azından öyle sanıyorum belki)İsmini vermek istemediğim bir dostum sanki bana karşı tıpkı benim sana beslediğim gibi hisler besliyor bana,hani adı aşk mı neyse işte.Muhtmemelen böyle değildir;Ya ben böyle sanıyorumdur yada zihnimin derinliklerinde biryerde öyle olmasını istiyor fakat bir yandan da inkar ediyorumdur belkide,ama eğer böyleyse;Bil ki ben bunu kabul edemem(Her ne kadar senin bana yaşattıklarını ona yaşatacağımı bile bile de olsa)Çünki benim sana olan zaafım ve tutkum bitmedi ve bitmeyecek.Eğer o kişi de aynı hisleri yaşarsa,bilsin ki hayat kadar üzgünüm ve bir bulut kadar da masumum.Suçlu kaderdir ama cezasını onun gibi çiçekler çeker...Yapabilecek birşeyim yok,yaşıyorum öylesine.Ah şu hayat,biryerde düğüm olup üstümüze düğümleniveriyor aniden.Ne gelir elden dersen,boş bir bardaktan ibaret sadece...

Son Birkaç Gün

Yazamadım son birkaç gün,hem yaşarken hem de yazamazdım.Bol bol düşündüm ne yazacağımı,yazacaklarımın ne kadar doğru olacağını.Sonra yazıyı da bir kenara bıraktım ve seni andım.İnsanlar ya ölüleri,ya da çok uzaktakileri anarlar.Sen de benden en az ben kadar uzaktın,sen beni öldürdün ama ben anıyorum seni.Seni unutmak inan bana hayatımda gördüğüm en zor sınavım.Bu sözleri yazarken dökülen her damla yaşım yeminim olsun sana tüm bu yazdıklarımın.Bana kızgınsın,ya da dargın.Sen bana karşı ne hissedersen hisset,ben sana karşı hep o en saf sevgimi hissedeceğim.İşte sana bir şarkı;''Sen ağlama,sen çevirme yüzünü.Sen gülümse,ben dökerim yüzümü.''

Anlaşılmak Güzel

Anlaşılmak güzel şey.Bugün hayatımda hiç hissetmediğim bir his hissettim.İlk defa biri beni tamamen anlıyordu ve derdime deva olacağı için son derece güçlü ve rahat hissediyordum,biraz da mutluluk tabi.Pisikoloji tuhaftır çünkü soyuttur ve değişkendir,aynı zamanda kişiden kişiye göre değişir ve ifade edilmesi güçtür.Ama duygu ve düşüncelerin senteziyle yaşamak pahabiçilemez birşeydir.Yaradılışçılık olarak adlandırılan felsefede düşüncenin insanlığın varlığından önce var olduğu savunulmaktadır.Yaradılışçı değilim belki ama fazla da mantıksız gelmiyor açıkcası.Zihin ve düşünce insandan daha büyük ve üstündür.Zaten insanı diğerlerinden üstün kılan da şüphesiz ki duygu ve düşüncelerinin sentezine göre hareket edebilmesidir.Ve bunu yapabilmesi için de düşünceye,yani diğer canlıların sahip olmadığı bu özelliğe sahip olması gerekir...

İlaç

Gittim anlattım bir ilaç verdi.Ama eğer birdaha gidersem senin hasretini anlatacağım.İçim kuruntu ve karamsarlık dolu,bir nevi paranoya.Benim çarem sendin,ama sen değildin.Geçmez sözüm,bi yüreğime geçmez.Koşar gibi giderim ölümüne sanki beyaz bir kar tanesi.Seni unutmaya ömrüm yetmeyecek,böyle dertli dertli yaşamaya devam edeceğim.Sana bu sözleri kalbimin en dibinden söylüyorum,okurmusun bilmem.Yazıyorum demedim,çünkü;Yazmak basittir bana kalsa bir bir konuşmayı tercih ederim ama yapamıyorum.Değil senle konuşmaya,sana bakmaya bile yetmiyor gücüm.

Yağmurlar

Yağmurlar,ben ve yağmurlar.Gizli bir bağ var sanki,tanımlayamadığım bir tutku.Yağmurlar benim stresimi alır,bana seni hatırlatır,bana beni anlatır.Yağmurlar alır sanki derdimi tasamı,hüzün verir birde;Senin hüznünü.Hem gizler de utancımı;Ağlayışımı sokağın ortasında.Kimse çıkmaz dışarı yağmurlarda,yani ben bağırsam da,hüngür hüngür ağlasam da kimse ne duyar beni,ne de görür o en masum ve güçsüz halimi.Şu hayatta hiç göstermek istememiştim güçsüz halimi,ama öyle birşey ki yalnızlık;İçinizdekileri paylaşmadıkça ve biraz olsun içinizdeki o güçsüz,çaresiz sizi göstermedikçe içinizde birikiyor acı ve hatıralarınız.Yakında patlıyorsunuz,patlamak daha kötü:İçinizde patlıyor hayat,bütün gün ruhsuzlar gibi dolaşıyorsunuz etrafta.Kendinizle savaşa giriyorsunuz,çünkü benim gibi duygusal kim varsa böyledir,biz böyleyizdir;hatayı hep kendimizde ararız,yanlış olduğunu bile bile.Anlayacağınız 1-0 mağlubiyet durumu yani,karşı taraf yenik sayılsa bile.Bunun asıl sebebi biraz çocukluk gibi aslında;Herkesi kendin gibi iyi ve masum sanmak yani.Yapacak birşey yok;Tek zaafımız;Biraz yürekli,biraz da insaflıyız sadece...

Çok Şey

Anlatacak çok şeyim var,ama anlatabileceğim birşey yok.Anlatamıyorum hiç,aslında anlayamıyorum da bazılarını.Eğer anlatacak doğru tanımı bulsaydım emin ol anlatırdım sana.Her ne kadar anlatırsam ben,anlamak daha farklı ve daha zordur.Anlayış,bakış açısı ve düşünce birleşip sentezlerse anlarsın beni,ama kendi anladığın gibi.Senin ya da onun anladığını değil,benim anlattığımı nasıl anlatacağım ben,işte bu uzun bir giz.Kendimi anlatmak hikaye,ben seni anlamalıyım.Eğer seni anlayamazsam kendimi de anlayamam.Sen,sen ki;Beni yok edip baştan yaratan,beni ağlatan sen,beni güldüren sen.Bana ne yaparsan yap,yine tek gülüşünle unutturan sen.Ahh!Sen,seni anlamam lazım,sebebi;Senin bana olan görüşün ve duyguların ile hareket ederek kendime bir düzen verebilmek.Gerçi hepimiz biliyoruz senin beni sevmediğini bilmeme rağmen yine aynı hataya 2.,hatta 3.defa düşen de bendim.Bunu merak ediyorum,neden?Neden senden vazgeçemiyor,sensiz mutlu olamıyorum.Hep dediğim gibi;YA SEN BENİMSİN,YA BEN KARA TOPRAĞIN!!!

Kör

Umut,gözü kara ve lanetli umut.Off of ben hiç söz geçiremedim yüreğime.Hayatımda tanıdığım en aptal şey yüreğim.Tam 94 öncesinde seni reddeden insanın sadece sana karşı bakış ve hareketlerinden seni sevdiğini zannetmen,çok kötü.Zaten belkide bu yüzden 2. defa teklif ettim.Yine olsa yine ederim o ayrı mevzu da ben bu kara gönlüme nasıl söz geçireceğim.Beynim diyor;Olmuyorsa zorlama,kalbim diyor;Kaybedecek birşeyin yok iyice zorla.Şu an hissetmek isterdim seni,sanki senmişim gibi.Ne yapmaya çalışıyorsun?Seviyor musun,sevmiyor musun?Amacın ne?Her geçen gün kafamı karıştırmaya devam ediyorsun.Ben kafamdaki soru işaretlerinden bıktım,lütfen buna bir son ver artık,lütfen anla beni.Bende seni anlamak isterim,anlat bana,istersen tabi...

Antidepresan

Bugün pisikoloğa gittim ve o da bende panik atak ve depresyon olabileceğini düşündü ve pisikiyatra gönderdi.Neden bunu yazdım dersen,gör diye ne hallere düşürdün beni.Atak değil belki ama depresyon senin eserin.Bir şarkı sözü vardır;''Unuttuğumun ilk günü bir tebessüm filizlendi,unutabilmenin en büyük zaferlerden olduğunu gördüm!''Zordur unutmak,ama daha da zoru unutamadığınla yaşamak.Acı nedir dediğinde insanın aklına ilk olarak hücrelerin beyine gönderdiği yanma hissi gelir.Bu acı mı Allah aşkına.Bir şarkı sözü daha;''Unut,ne yaptı sana unut,ne söyledi unut,ne varsa vazgeçtiğin.Yüzünde korkular var,içinde çığlıklar var,kalbinde simsiyahlar.Nereye gidiyorsun...''İşte böyledir hayat,bir doku gibi;Asla bilemezsin ne zaman sert,ne zaman yumuşak olacağını.Bilemezsin bazen hiçbirşeyi.Ya da tek birşey bilirsin,anlarsın ki hiçbirşeysin.Sanat;Kimine göre boş bir çerçeve de sanat,kimine göre bir gülüş de.

Mektup

Türkçe dersindeki diğer bir konu ise aşk mektupları.Düşünmedim değil;Konuya geçince bütün bu bloga yazdıklarımı vermeyi.Neticede destan sayılır bizimkisi de.Mecnun çöllerde,Ferhat dağlarda anlattı aşkını ben burada.Umarım birgün dağı delip çölü gezenlerin yanında benim de yerim olur.Tarih yazsın istemem,sandece sen bil kıymetimi.Bir an seni başka birinin gözünden görmeye çalıştım ve baktım neticede sen de normal bir insansın.Sonradan anladım işte asıl aşk nedir diye.Tıpkı Nazım Hikmet Ran'ın da dediği gibi;''Biz ince bel,ela göz,sütun bacak için sevmedik be güzelim.Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...''Ben gözüne bakmadım,bakışına hayran kaldım.Bakışının içinde yatan anlama,ben senin ruhuna hayran kaldım.Neyleyim ben diğerlerini...

Yok Mu?

Çeşitli karşılaştığım bazı insanlar aşk diye birşeyin yok olduğunu idda ediyor.Bunun muhtemel sebebi ise onların aşk ile sevgiyi bir tutmaları.Fakat bilmedikleri birşey;Kime aşık olacağınızı seçemezsiniz,ama kimi seveceğinizi siz belirlersiniz.Ben aşka sonuna dek inanıyorum,hep dediğim gibi;Yaşadığın birşeye inanmamak,ateist olup dua etmekten farksızdır.Biliyorum,belki ateist örneği biraz saçma kaçmış olabilir fakat başka bir örnek bulamadım.Bence bu kişiler(yargılamak gibi olmasın ama)Bu kişilerin bir kısmı ya yalnız yada aradığı aşkı bulamadığı için mutsuzluğundan ve acısından dolayı aşka çamur atanlardır.Diğer kısmı ise muhtemelen daha tatmamış olanlardır.Tabi bu insanların kendilerine kalmış birşey,sonuçta ben müdahale edemem.Ben sadece anlattım,lütfen yanlış anlamayınız...

Tanım

Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi,aşkın tanımı nedir diye düşündüm ve uzun bir yazı hazırladım;
Çocukken yapılan yaramazlıklar gibi,sonunda dayak vardır ama yine de eğlencelidir ya hani,ilaç gibi yan etkileri vardır tıpkı ama en güzel çikolataya bedeldir.Tümüyle tutku ve hazdır,genelde mutluluktur bazen ise heyecandır.Bazen hüzünlü bir film sahnesi gibidir,bazen ise en mutlu sonlara bedel küçük bir başlangıçtır.
Bünyeye Etkileri;
Bu açıdan benim bir kobay faresi olduğumu da düşünebilirsiniz ☻İlk görüşte aşk,etkisini en çabuk gösteren ilaçlar gibidir.Hafıza kaybı yaratabilir,mesela sonrasında o kişinin o anki yüzünü hatırlamayabilirsiniz.Sanki içinizden ve dışınızdan çok sıcak olduğunuzu düşünürsünüz fakat elleriniz soğuktur,benizniz biraz koyulaşabilir ve deli gibi terlersiniz NOT:Bu fiziksel etkilerin hepsi her aşkta olmayabilir.
Zihne Etkileri;
O an hiçbirşey düşünmezsiniz ve onun suratına veya ona bakamaz olursunuz,bütün gün bir köşede oturup onu düşünebilirsiniz ya da ondan uzaklaşmak isteyebilirsiniz.Bunun sebebi heyecan ve stresinizden doğan korkumsu bir histir,bunu tam olarak anlatamayacağım.
Sonrasında;
Müthiş bir güç bütün zihninizi ele geçirir.Mesela biberler;Acıdır ama sevilirler.Aşk da budur işte;Çok canınız yanar ama vazgeçmek istemezsiniz.Dünya sizin için farklı bir hal alabilir,mesela yeni doğmuş bir çocuk gibi;Eskiden belkide defalarca yaptığınız şeyleri tam olarak yapamayabilir vb birsürü şeyde değişiklikler yaşayabilirsiniz.Bunun sebebini ben de çözemedim o yüzden pisikolojik yardım alıyorum

İlk Gün

Bugün gittim yine,en arkaya oturdum.Aynen ona söylediğim gibi yaptı,tek kelime konuşmadık.Belki birbirimize söylemek istediğimiz onca şey vardı ama bunların hiçbirinin bugün için bir anlamı yoktu.En yakın arkadaşına gösterdim bu blogu ve o da''O görmesin bunu fena olur!''dedi.Ama benim umurumda değil,çünkü;Ben ölümü göze almışım ne olacaksa olsun.Yapamadığım şeylerin pişmanlığındansa yaptığım şeylerin acısını çekmek daha iyidir.5. ders geldi çattı,türkçe dersi.Etkinlik gereği sevgiyi tanımlamamız istendi,ilk ben parmak kaldırdım ve hoca da beni kaldırdı.Cem Adrian'ın Biz Senle adlı şarkısından bir dörtlükle ifade ettim sevgiyi.Farkındaydım,o sırada o da dahil herkes bana bakıyordu.Baktı ve gülümsedi,tıpkı hiç unutamayacağım gibi.Son kozlarımı oynuorum,ne yaptığım umurumda değil,yeter ki sonu mutlu olsun.Tek istediğim mutluluk,mutluluk sensin.Hep söylerim sana;Kıymetini bil kendinin.Ben sadece kendimi yazıp anlattım bu arada,benim içimde sen varsan seni de anlatmış sayılırım belki ama,kötü birşey yapmadım ben,anlattım sadece;Seni kendime,seni sana,seni bana...İşte Cem Adrian'ın o şarkısı;

Gerginlik

Gerildim,çünki hiçbir fikrim yok;Ne ne yapacağım hakkında,ne de ne olacağı hakkında.Herzaman böyleydi belki ama bu sefer farklı.Şarkının sözlerinden ibaret herşey''Sevdim beni sevemediler,aşktan yana olamadılar.Gördün bana eremediler,erdin sana deli dediler.''Aynen de böyle.Hayatımın yarısı ters gitmiş hayallerimden ibaret,diğer yarısı da gerçekleşememiş hayallerimden.İnsanın iyi ve duygusal yönü hep bir zaaftır.Yine de zor seçim yapmak.Sebepsiz yapılan hatalar.Sebebi yok dediklerimizin büyük sebepleri var aslında.Çok da büyük değil alsında,sadece bir insan kadar.Kimsenin aklına gelmezdi ki kendi gibi sıradan bir insanın kendisine neler yapabileceği.Büyü yapmak günahtır,ama herkesde bu büyü.Aktif hale getirilmemiş bir bomba,pimi ise o şanslı kişi.Peki kim şanslı kim şanssız nereden bileceğiz?Bu soruya en büyük cevap zamanda gizli,bekleyip göreceğiz.Hem kişiden kişiye değişir bu,çünki herkesin kaderi özeldir.Kader değişkendir diyenler var;Ama yaşam döngüsünde ilerlerken karşılaşacağımız olaylar vb değişkendir fakat kader değildir.Çünki kader bu döngünün en sonudur,bir bakıma kader ölüm sayılır.İşte bu yüzden herkesin kaderinde ölüm vardır belkide.

Yarın

Yarın 16 Eylül 2013,kısacası kara tarih.Neden mi böyle diyorum;Okul yarın başlıyor,ben ki en ufak resmini bile görünce kalbim ağrıyor,ya tabutum çıkar okuldan,ya da bir günü daha yaşamış olurum.Gizli gizli yazılmıyor da,annem odaya girdi ve çaktırmamaya çalışarak ekrana uzunca bir süre baktı,blogu kapattığımda yayın oluştuma penceresi açıldı onu da gördü.Neyse ki yan sekmede facebook açıktı.Umarım görmemiştir,gördüyse ne yaparım bilmiyorum.Her neyse;Uzun bir zaman beni bekliyor,ne olacağını bilmiyorum.Herşeyi zamana bırakıyorum ama zaman bütün bu bıraktıklarımı üstüme kusacak biliyorum.Öyle ya da böyle;Yine nefes almaya devam ediyorum işte.Hayat beni öldürene kadar,ben onu yaşayacağım.DUMAN grubunun da Yürek şarkısında dediği gibi''Aah!Kimin için atıyor bu yürek?''Ben de bu soruyu sorup duruyorum kendime.Kimin için atıyor bu yürek?Bir melek için mi,boş ümitlerin hedefi için mi?Bu güne kadar yüreğimle hareket etmekten hiç şaşmadım.Belki de bu yüzden mutsuzluğum,fakat yine de değer...

Çok Yakın

Okul çok yakın artık,forma falan bütün ıvırzıvır hazır ama;Ben değilim.Okuldur;gelir geçer.Ben sana hazır değilim,kaçmaya çalıştım beceremedim;Senden ve ruhundan.Senin yüzüne baktığım her saniye ölürken ben 6 saat boyu nasıl kalacağım o zindanda.Başım dönüyor sanki,dünya.Sevip de kaçmak;Acıyınca ağlamak kadar mantıklı,kanayınca sevinmek kadar mantıksız.Gönül ister sırf en güzelini,en iyisini.Ama durduramazın,sürekli ister.Yıllardır yalvardım gönlüme;Beni azad et!Gözleri kanlı,çağresi yok zincire bağlı.Hem senden uzak kalamayıp hemde sana yakın duramamak senle ben arasında sıkışmak gibi tıpkı.

Saldır

Düşündüm;Madem birgün öleceğiz ve madem hayat bu kadar kötü,icabına bakalım.Bu kadar mahvolmuşum bi bok umurumda değil kavga ederim,döverim,birşeylere karşı çıkıp birilerine kafa tutarım en fazla ölürüm başka da bi bok olmaz.Buradaki kârım;Belkide ilk defa özgür olurum.Bazıları bunu serserilik vb adlandırabilir ama tam da anlatamadım galiba.Demek istediğim şey;Madem birşey zorunuza gidiyor kafa tutun ona ve direnin.Mesela ben;Babam yaptığımın kötü birşey olduğunu düşündü ve bana kızdı ve birazda dövdü açıkcası.Ama ben doğru veya yanlış düşüncemi hep savundum.Nooldu;Sadece küçük bir dayak yedim ama en azından savundum.Biri ile bir olumsuz olay yaşadığımda o kişiyi döverim(akranımsa eğer)en fazla bazı yaş açısından büyük kişiler bana çok çok kızarlar o kadar.Ama ben eğer onu dövmezsem o aynı şeyi yapmaya devam edecek,bundan ise küçük veya büyük bir acı çekip yine de istediğimi yapmayı tercih ederim...BİZ BUNA ÖZGÜRLÜK DERİZ,EĞER SEN DEMİYORSAN BANANE

Darmaduman

Darmaduman oldum,tıpkı yok olmaya yüz tutmuş beyaz çiçekler gibi.Kendime zarar verdim nedense,hasta düştüm baba evinde.Pisikolojim şuan 0 düzeyde.Kafamı neye odaklayacağımı şaşırdım.Okul,kan hastalıklarım,zihinsel zaaflarım(Panik atak gibi),ailem,ameliyatım,geleceğim.Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız.Şu an yok olmak istiyorum,ben bu satırları yazarken bile zaman akıp gidiyor.Zamandan nefret ediyorum,ruhumu emiyor.İşte size bir deyim;Her işte bir hayır vardır.Doğru olsa bile bunun pek birşeyi değiştireceğini sanmıyorum,en azından senle ilgili yani...Eğer beni ben olarak tanısaydın,herşey çok değişirdi.

İşte sana DUMAN'dan bir şarkı;

Bir Dizi Hastalık

Hasta düşmüşüm ben;Hüznünden hasretinden.Son zamanlarda depresyondaydım,hala da öyleyim.Gittim tahlil yaptırdım ve sonuçlar bir hafta sonrasına çıktı.Troid ve kolestrol çıktı,bundan birkaçgün öncesinde ise panik atak olduğumu öğrendim.İşin ilginci;Hepsinin ortak sebebi depresyon,depresyonumun sebebi sen.Yarın doktora gideceğim,bir kan tahlili daha yapıp sonuçlarına göre muhtemelen antidepresan verecekler.Sen beni hasta da etsen,işkence de etsen,hatta öldürsen bile razıyım.Bunu dediğime ben bile inanamıyorum,sanırım harbiden kafayı sıyırdım.Yanlış anlamanı istemem,seni suçlamıyorum.Tek yaptığım anlatmak,anlayan anlasın beni.Yeter ki sen olmasan bile biri anlasın beni.Hayattaki en zor şey de budur;Kendini anlatmak.Hatta neredeyse bütün kavga ve savaşların sebebi de budur,iki tarafın birbirini anlayamaması.

Sis

Yine kanlı sözlerim ve sisli geçmişimin yansımaları bende.Söylenecek çok şey var,belkide hiçbirşey yok.Hani amerikan filmlerindeki nikahlarda söylenen söz var ya''İtirazı olan ya şimdi konuşsun,ya da sonsuza dek sussun!''Eğer söyleyecek birşeyiniz varsa bana,vakit kaybetmeden söyleyin.Ne olursa olsun yazmaya devam edeceğim,tıpkı bir günlük gibi;Herkese açık bir günlük.Bir gün okursun bunları tek ümidim.Bunları filmerde bulamazsın,filmler sahte oyunlardır çünkü.Her güne bir matem tutuyorum,hepsinde sen.Eğer küçücük bir tesellim varsa,o da senin yaşamandır.Herşeyin seninle bir bağlantısı var;Duvardaki çatlaklar kederimden duvara vurunca çatladı mesela,ya da masamdaki o denizci biblosu bile sanki seni düşündükçe ağlıyor gibisine.Belkim imkansızdır ama hiç bir bulutun şekli adını yazar mı sorarım sana.

Yanlış Anlaşılma

Kimse anlamaz beni ya da yanlış diyelim ona.Kötü niyetim olmadan sizin kötü bildiğiniz bazı şeyleri yaptım.Mesela saygısızlık olarak algıladığınız davranışlarım.Ben hiç saygısız olmadım,olamam da.Bilin sadece;Bu yaptıklarımın sebebi var.Bu sebebi ya söylerim size,ya da hayatınız boyu duyamazsınız bana kalmış.Sizin o sandığınız içine kapanık vakur ve ürkek benim sebeplerim var,eğer sebebim olmasaydı;Emin olun böyle davranmazdım.Ben de tıpkı sizin benim bu hal tavırlarımdan nefret ettiğiniz gibi bende bu sebeplerimden enfret ediyorum,çünkü bu sebepler beni bir düğüm haline getiriyor.Ben bahsettim,ya başınıza akıl edin,ya da çek edin gidin.Bazen bazı şeyleri yapmak için sebebe ihtiyaç olmayabilir,bunu unutmayın...

Bir Sabah

Bir sabah kalktığımda herşeyin değiştiğini görmek istemiyorum,herşeyin güzel olduğunu yani. çünki biliyorum ki birşeyler ters gidecek.Şimdi biraz olsun içim rahat çünki;İşler zaten ters,daha da ters olma ihtimali işlerin normalken tersleşme ihtimalinden daha az.Kafayı yemiş olmalıyım,kötünün kötüsünü hesap ediyorum.Yıllar boyu insanlara hep baedağın dolu tarafından bakmalarını tavsiye eden bendim ama kendi sözlerime yenik düştüm.Herkesin(Benim de)yaptığım hata;Kendimize uymak.İyi de başka ne yapacaz,kime uyacaz gibi birçok soru işareti kafamda dönüp durmaya devam ederken benim aklımdaki bütün soruları kaplayan tek soru işareti;SEN?Hiç şüphesiz ki bütün sorularım,hayatım hatta bütünüyle beni oluşturan ne varsa hepsi bu sorunun cevabında gizli.Bu soru öyle bir soru ki,ne anlarsanız onu soruyor size.Herkesin ilk anladığı O kimdir sorusu olsa gerek ama asıl soru bu değil elbet.Asıl soru SEN'in kendinde gizli

Çarşamba

Çarşamba günleri,nefret ederdim bir zamanlar;Müzik dersi var diye.Ama sonra aylar geçti mevsim oldu sonbahar.Zaman tanımlayamadığımız bir hızda ilerleyen yaşam endeksli bir matematik problemi gibi.Ama zamanın durması da bir gerçek,sen benim zamanımı donduransın mesela.Bazıları mecaz olduğunu düşünebilir fakat zamanı durdurmak deyince aklınıza bilimsel bir kavram gelmesin.Evet,zaman akar inkar etmiyorum.Sadece,duyguların insanın zamanını kontrol ettiğinden bahsediyorum.Yani insanın duygularından dolayı zamanın yavaş veya hızlı geçtiğini düşünmesi.
Hayatı durdurmak kolaydır,ama atlanılan bir nokta var;İnsan kendi zamanını etkileyemez,üzerinde en çok etki yaratabildiği kişinin zamanını etkiler.Bu kişi genellikle etki yaratması muhtemel olan kişiye aşık veya onu seven bir kişiliktir.
Asıl mesele zaman değil,asıl mesele;Size değer veren kişilerin duygularını,size karşı bakış açısını vb birçok şeyini kolayca değiştirebileceğiniz gerçeğidir.Çaresizlik ise birine değer veren kişinin değer verdiği kişinin o kişinin duygularıyla oynayarak onu kötü hissettirmesidir.Değer veren kişinin bu kötü histen kurtulması çok zordur çünki öncelikle değer vermeyi kesmesi gerekmektedir.Zaaf denilen kavram da bunun ta kendisi değil midir zaten?

Sensizliğin 87.günü

Hep düşündüm''Ben ne saçmalıyorum''Cevap alamadım bir türlü,belki bir saçmalık olmadığı içindir.Saçma değilse ne o zaman dedim ve sonra aklıma geldi.;Bilmediği birşey hep saçma gelir insana.Biliyorum ama korkuyorum,bu korkumun kaynağı da bilgimdir.Neyden korktuğumu ben de bilmiyorum,biliyorsam da bilmediğim yalanına kendimi de inandırıyorum.Koca adam oldum ama;Hala akar gözlerimden yaşlar.Biliyorum,yüzleşmem gereken çok şey var,onlardan kaçamayacağımı da biliyorum.Bir yanım diyor yüzleş bitsin,diğer yanım diyor unut gitsin.Kalbime bakıyorum konuşmuyor,beynime bakıyorum mantık iflas etmiş.Bir yolda yürüyorum ama Allah kerim.En çokta pazaretsi gelsin istemiyorum,çünki kaçamayacağım biliyorum.Kendimi hiç bu kadar boş hissetmemiştim bilir misiniz?Ama bu boşluk iyi oldu bir bakıma,hayat telaşından göremediklerimi gördüm.Ah o pazartesi,yüzleşme günü sayılır,ve ondan sonraki her iş günü de aynı.Okulu zaten sevmezdim,fakat şimdi korkuyorum.Sensiz geçirdiğim bu 87.günüm.Hadi pastamı getirin;İyi ki doğdun yalnızlığım yazan pastamı.Doğru getirecek kişi de yok,ben getiririm.İşin tek tesellisi,pastayı bölmeye gerek yok ♥

Bulut

Hava bulutlu,ağladı ağlayacak.Tıpkı bana benziyor,ruhum kadar soğuk.Soğuk ama ısıtır yürekleri,ama güneş kadar değildir.Güneş bazı insanlar gibi;Kötü niyeti olmayan ama fazla sevgiden yok eden.Güneş de budur zaten amacı ısıtmak sadece ama yakabilir de.Bu kimin suçu peki?İşte bende bir güneşe kapıldım tıpkı böyle.Biliyorum kötü niyet yok onda.Sadece ben ona hayatımın en berbat sorusunu sordum o da yaktı beni,tıpkı güneş gibi.Ben yanmaya alışmışım kaptan,kefenim ateşten olsa kaç yazar.Razıyım yansın kül olsun vücudum ama o içimi yaktı.Ben tarihin tozlu sayfalarına gömülecekken beni gün ışığına çıkaran da oydu,beni kavuranda.Ateş düştüğü beni yakar

Kaybetmedim

Bütün şarkılar,şiirler,sözler.Hepsi kaybedilenleri anlatır,benim bunlardan küçücük bir farkım var,acı dolu bir fark;Ben seni kaybetmedim be güzelim,kazanamadım bile seni.Belki bu anlattıklarımı daha önceı anlattığımı söyleyecekin ama ne yapayım sen söyle.10 düşüm varsa 10'u da sensin.Farkındayım ben iyice yedim kafayı ama çoğu akıllıdan daha düzgünüm bile.Beni görürsen sakın şaşırma halime,genetiğime işledi yalnızlığım.Herkes farketti değişikliğimi,az mı bahaneler uydurdum;Hastayım,uykumu alamadım vb birsürü yalan işte.Tek gerçek sensin,tek gerçek ben.Varsın kimse bilmesin ben ne haldeyim,kimse merak etmesin ben kimim neyim.Yeterki sen ol baş ucumda,hasta yatağımda.O bile olmasın ama yeterki son defa gül bana.Sevmek zorunda değilsin belki ama,N'olur nefret etme bana.Şu güne kadar sevmekten başka hatam olduysa sana,dilerim af eylersin.Ne yaptıysam sana kötü,senden özür diliyorum.Yapmamışımdır ama yine de affola

Toparlanmalıyım

Toparlanmam lazım bu sene çok önemli her açıdan.Hem iyi bir okulu kazanmalıyım hemde ameliyat olmalıyım.Muhtemelen ikisini de başaramayacağım,bütün aklım sende çünkü.Hayatım kökünden değişecek ama umurumda değil,çünki hayatta değilim be gülüm.Dünya bir yana,sen diğer yana.Bu duygu denen şeye lanet olsun,keşke o duygusuz deyip nefret ettiğimiz insanlardan olabilseydim.Duygu basit bir kavramdır dışarıdan bakarsan,ama kapılırsan ağ gibi sarar etrafını.Bu kadar basit bişeyin bu kadar büyük etkili olması Allah'ın varlığının en büyük göstergelerindendir.Hiç birşey bimiyorum senden başka.Ne geleceğim umurumda ne hastalığım.Neden fethettin beni be güzelim.Ama yanmıyorum sana,kölen olmuşum sanki;Senden gelecek ölüm olsa giderim ben alayına.Mutluluğun taklidi bu,baksana oluyor mu?Seninde düşündükçe geçmişi,gözlerin doluyor mu?

Dağlar

Yine yollardayım yalnızlığımla,etrafa iyice baktım ve gördüm;Dağlar bile küçülmüş sanki,önünde diz çökmüş aşkımın.Yollar beni benden alır,keşke bütün gün yol gidebilsem.Bunun tek sebebi var;Sen,seni düşünürüm yol boyu,sanki sana yakınmışım gibi.Bu toprak beni içine çekinceye kadar ben üstünde seni düşünmeye devam edeceğim.Yolu sevmemin sebebi kaçtığımdandır belkide,senden kaçtığımdan.Korkuyorum senden,seninle yüzleşmekten.Koşu bandından farkı yok şu dünyanın,ne kadar kaçsam da hala seninle kalbim.Her yol biter birgün,umarım yol bitmeden kavuşurum sana.Kavuşamazsam da;Umarım yol bitmeden unutabilirim seni.

Büyüklük

Büyüklük nedir?Hani diyoruz ya sende kalsın.Bence değildir tabi ama insanların çoğunun büyüklükten anladığı duygusuzluk.Yani demek istediğim acı hissetmiyorsa yada zayıflıkları yoksa büyüktür gibi.Tanrı aşkına hangimizin zayıflıkları yok,yapmayın böyle.Asıl büyüklük lanet gibidir kurtulamazsın ve hatta çocuk kalsaydım diye yanarsın.Bu farkındalık artışıdır.Düşün;Kötü şeyleri bilmezsen kötü birşey olmadığını düşünürsün ve hiç kötülük olmayınca mutluluk oluşur.Sonra bir sabah uyanırsın hayat sert bir duvar gibi suratına çarptığında anlarsın büyüklüğü.İşler eskisi gibi değildir kendi başınasındır,dost bildiklerin düşmanın olur ve hayatta kalmak artık bir savaştır.Kötüleri görürsün.Senin seçimindir;Ya kötü olursun ya iyi.Birşeylerin farkına varırsın;Kaybedecek birşeyinin veya kazanabileceğin birşeylerin olduğunun.Riske girmek zorunda kalırsın.Beyaz duyguların yıpranır ve kendi düşünceni ve bakışını oluşturursun,ya kaybedersin ya da birgün daha zirvedesin.Bu böyledir hiç değişmez.Sahte kârlar için didinirsin,sırf mutlu yaşamak için.Çünki artık mutluluk standarttan çıkmış;Aksine bir lüks haline gelmiştir.Asla ve asla bilemeyeceğin birşey;Diğerleri.Kimsenin kim olduğunu,iyi veya kötü olduğunu bilemezsin;İşte bu riskin ta kendisidir.Ya seni kandırırlar ya da iyi biri çıkar karşına devam edersin yoluna...

Hakkımdaki iddalar

Benim sapık olduğumu veya piskopat olduğumu düşünen varmış.Ben asla ve asla bir sapık olmadım,düşüncesi bile miğdemi bulandırıyor.Bunu kimseye kanıtlamaya ihtiyacım yok ama şu yobazlar sussun diye söylüyorum;Eğer ben sapık olsaydım birtanesinin peşinden 2 senedir koşup 2. bir defa gururumu ayaklar altına almazdım.Pisikopatlık konusuna gelince;Her yazımda malum kişiden bahsetmemden yola çıkarak benim o kişi ile kafayı bozmuş olduğumu düşünenler olabilir,ama yazmaya değer başka birşey gösterin onu yazayım öyleyse.Gösteremezsiniz,biliyorum...

Başka

Sanki başka bir ben bu ben,ölüp de başka bir hayatta doğmuş gibiyim.Hayat sanki herşeyiyle değişmiş gibi ama herşey aynı.O hissi hayatım boyunca anlatamayacağım çok tuhaf.Herşey farkı ve hiçbirşey alışılmadık.Defalarca yaptığım şeyleri ilk defa yapıyor gibiyim.Ya aklımı yitirdim yada ben değiştim,ama birşey hep aynı;Sana olan sevgim.Hep bu şarkı gelir aklıma biri seni bana sorunca.''Şimdi uzaklardasın,gönül hicranla doldu.Hiç ayrılamam derken,kavuşmak hayal oldu.''Şarkıyı dinlerken seni yanımda hissederim.Hani başarılı şarkıcılar şarkıyı söylerken şarkıyı hissettiklerinden bahseder ya;Ben de eşlik ederken hissederim seni.Ah şu gözü kör olasıca şarkılar,seni bana hatırlatırlar.

Bu ise sana olan inancımı bütünleyen bir şarkıdır,ne güzel söylemiş rahmetli Zeki ağabey;

Sürekli

Kafamda sürekli yüzlerce düşünce,hepsinin temelinde sen.Bütün yaptıklarım sana,bütün benliğim sana,bütün ömrüm sana.Ben ki sadece benden ibaret,ben,duygularım ve düşüncelerim.Kadınım şarkısının sözlerindeki gibi tıpkı;''Şimdi çok yalnızım,nolur kal benimle.O kapıyı kapat,elini ver bana''Benim farklı olan,herkes aynı sanki,sıradanlık bana göre değil;Belkide bu yüzden mi yalnızım ne dersin?Herkes güle eylene dursun,ben senin mateminle yapayalnız.Unutamadım şarkısından alıntı;''Unutmak kolay demiştin,alışırsın demiştin.Öyleyse sen unut beni,yeter ki benden isteme!''Benimki de o hesap işte be güzelim en zoru seni sevmek,sonraki de seni özlemek.Senin için ölmezsem şurdan şuraya gitmek nasip olmasın!

Tanışma

Yeni bir arkadaşlığa başlamak için önce tanışılmalıdır.Tatilde bizim ekip dışında hiç tanıdığım yoktu ve tanışmak istemiyorudum.Ailem antisosyal falan olduğumu sandı.İyi güzel de ne yapacaktım.En nefret ettiğim;

-Aa meraba hadi tanışalım

ya da

-Selam hadi arkadaş olalım

sizce de çok yavşama gibi durmuyormu.İşste nefret ettiğim olay bu.O anki o yılışıklık.Hem zaten asıl mesele bu değil.Mesele;Yalnız takılmayı seviyorum sadece.Kadim dostlarım var o ayrı,sadece yalnızlık daha iyi.

Ben kendi yolumda yürürüm ve kendimle başbaşa yürürüm.Belki de bunun sebebi yürüyeceğim kişinin o olmadığı içindir,her neyse.Olayım budur,karşı koyan ... olur.Sokak rezil itlerle dolu.Dişi farelerle takılacağıma içerim yalnızlığa.Viski güzeldir ama can yakar,kadınlar gibi.Biranın etkisi kısa ve tadı biraz kötüdür,tıpkı kısa ve kötülük getiren sahte zevkler gibi.Rakı uzun etkilidir ama hem sebep gerektirir hemde kavun,peynir balıksız olmaz,tıpkı yalan gibi yalan da bir sebepten söylenir ve genelde başka yalanlar gerektirir.İşte size tümevarımsal bir argüman;Hepsinin ortak noktası günahtır,günah kötülüktür,hepsinin ortak noktası kötülüktür...

İdeal

Her insanın ideal bir günü vardır.Ama bu gün kötü hissediyordur genelde.İntihar bombacısı misali yani.Kaybedecek hiçbirşeyi yoktur ya da uçuruma düşmeden önce tutunacak son bir dal arıyordur ne pahasına olursa olsun.Eşref saati gibi değil ama benzeri.Bende bunu yaptım işte 14 Haziran 2013'te hiç pişmanlık duymadığım birşey yaptım.Hani her masalda iyiler kazanır ya,benimkisi öyle olmadı işte;Kader kazandı.Belki ben o gün ölmüştüm ama beni tek ayakta tutan''En azından denedim,eğer denemeseydim bunca yıl bu vicdan azabıyla yaşardım''düşüncesi oldu.Ben hep seni sevdim,tanışmadan önce bile.Hayalimdeki herşey sende birleşmiş sanki,herşey;Duyguların,düşüncelerin,bakışın,gülüşün ve diğer herşeyin.Sen kusursuzsun.Bir de bana bak,ne doğru düzgün yürüyebiliyorum ne de yakışıklıyım.Ne duygularımın ne de düşüncelerimin bir önemi yok senin için.Sanırım bu yüzden seçmedin beni.Sen ne dersen de,gerçek bu biliyorum.Ama yine de;CANIN SAĞOLSUN...

Biraz Zaman

Biraz zaman gerek bana,çok zaman gerek.Sen bana gelmeyeceksin kabullendim artık,inadımdan değil umudumdandır seni bekleyişim.Sadece biraz konuşmaya,biraz da ağlamaya ihtiyacım var.Şarkıdaki gibi;''Yüzümde korkular var,içimde çığlıklar var,kalbimde simsiyah kar.Nereye gidiyorsun?''Ama şarkıda yazmayan birşey var;Benim içimde koca bir sen var.Tıpkı bir ayna gibi;Sen ayna karşısındasın,aynanın içinde sahte bir sen.Tıpkı benim umutlarımdaki gibi sahte bir sen.Aynaları sevmem,işeyaramazlar,sadece dışını gösterir insanın.Ama ben aynaya baktığımda içimi;İçimdeki seni görmek istiyorum.Göremiyorum ama kalbimde hissedebiliyorum gerçek seni.Öyle,ne yapayım o zaman ben içimdeki sahteni.Daha uzun yaşayacağım,sen bilmesende ben senin yanında olacağım.Taa ki yağmurlu bir sonbaharda ağlıyorsan yalnız başına;Hiç tanımadığın biri gibi yanına gelip mendil vereceğim.Tanımayacaksın o zaman beni ama ben orada olacağım;Senin yanında.

Yıldız

Şimdi karardı hava ve yine yıldızlar başladı cıvıldamaya.En güzeli çoban yıldızı.Onu sevmemin en büyük sebebi şarkısıdır.Çünki bana beni hatırlatır.Şimdi ölmek istemem,bir kalbi sarmadan der sözleri.Defalarca izlerim klibini.Bana seni hatırlatır çoban yıldızı,en parlak yıldız.Şarkıda sa soruyor;Hep benle kal diye.Hani o son gün varya,sana teklif etmeden önce düşünüp havaya baktım.Saat erken olduğu için ay ve sadece bir tane yıldız vardı;Çoban yıldızı.O zaman kanıtladım işte;Doğru kişinin sen olduğunu.Ben her göğe bakışımda seni anarım,her rüzgarda ve her yağmurda.Kışın soğuğu sensizliği,düşen yaprakları ölümü,pamuk gibi yumuşak karı seni hatırlatır bana.Yazın sıcakta esen küçük bir esinti gülüşünü hatırlatır bana,sıcağı kalbini ve gecesi de sensizliği hatırlatır bana.SEN BENLE KAL ÇOBAN YILDIZIM...

Suç & Ceza

Meşhur bir roman;Suç ve Ceza.Ama konumuz bu değil.Her suçun bir cezası vardır elbet ama suçsuza verilen ceza niye?Kader mahkûmu derler buna.Aslında bir bakıma hepimiz birer kader mahkûmuyuz,sonuçta hepimizin sonunu belirleyen kader.Ne onun dışına çıkabiliriz,ne de onu yönlendirebiliriz.Hayat,işte en masum haliyle.Nefes alıp verirken bile.Etrafa sanki hiçbirşeymişiz gözüyle bakarsak anlarız herşeyin aslında ne kadar tuhaf olduğunu.Düzensizliklerin oluşturduğu bir düzende yaşıyoruz ve buna rağmen hayatımızda en ufak bir düzensizliğe bile tahammül edemeyebiliyoruz.Çünki biz buyuz işte;İnsanız.Soğukken sıcağı özliyip yaz gelince de yaşadığımız yer sıcakken daha da sıcak yerlere gidiyoruz buna tatil diyoruz.Oysa ki yaptığımız tek şey her gün gördüğümüz güneşin altına yatmak ve büyük su birikintilerinde çeşitli aktiviteler yapmak.Çok basit şeyler bizim için çok değerli olabiliyor.Kendimizi dev anlamsızlıklara adamışken küçük mucizeleri görmemiz imkansız tabi.Bir an için sadece yaşadığımızı düşünelim;Hiç bir amacımız veya yapmamız gereken birşey yok:İşte o zaman bu küçük zevklerin büyük tadına varabiliriz...

Dilek Taşı

Şimdi dinlediğim şarkıda aldırma gönül diyor.Gönlün ağzı olsa da konuşsa,dese kolaymı diye.Şu kısacık hayatımda nice hayatlardan daha çok şey gördüm belki de.Yolu yarıladım bence ama yine de değer seni sevmeye.Elbet birgün sırtım toprağa değecek,ben bunu göze alarak düştüm bu sevdaya,tek istediğim;Ggiderken bırakacağım mutlu anılarım olsun seninle.Fazla kasfetli konuştum belki ama bu gerçek,hatta belki de en gerçek bu.Bakma konuştuğuma,ben birşey bilmiyorum aslında;Taa ki senden başka...Bir şarkı sözü vardır;''Ben sensiz de yaşarım,yaşarım dostluğunu.O zaman sensizliğe kalmaz sitemim,ahım.Dökülür mutluluktan,iki damla gözyaşım!''Bu güzel bir şarkı da inanmam ben bu sözlere;Düşünebiliyormusun sensiz yaşadığımı,sen düşünsen bile;Ben yaşayamam.İsmini sayıkladım durdum günlerce,seni sayıkladım.Hatırlayamıyorum bile bana son bakışını.O günden tek hatırladığım;Sadece sana hayatımı teklif ettiğim.Ne o günki seni hatırlıyorum ne yüzünü.Araştırdım bu durumu;Ya aşırı heyecan ya da aşırı hüzünden olur diyorlar.Bence heyecandan.Kolaymı be güzelim;Ona buna değil,sana teklif edeceğim.Neyse;Geçmişe mazi derler.Unutalım diyeceğim ama sen unutsanda ben unutamam.Bu şarkı sana gelsin;

''Mutluluktan haber ver dilek taşı''

Tek Kişi

Ne derler buna.Bazıları yalnızlık der,bazıları solo hayat.Peki bu aşka ne denir?Platonik mi yoksa solo mu?Keşke müzikten ibaret olsaydı solo ama değil işte.Bir gün yanına biri gelir hani,sonra onda değişik birşeyler farkedersin.Sen de değişirsin ama bilmezsin.Bütün dünyan,bütün değer verdiğin şeyler,bütün mutluluğun sadece ondan ibaret olur bir anda.Hoş,farkında bile değildir o bunun.Duramazsın böylece,çünki onsuzluk hiçliğe bedeldir.Cesaretin tavan yapar adeta,bunun tek sebebi;Kaybedecek birşeyinin olmayışıdır.Aşk tam da budur işte;Kaybedecek birşeyin yok ama kazanacak birşeyin vardır herşeye bedel.Ya kazanırsın ve devam edersin,ya da kaybeder burada bitirirsin.Neyi mi?Kimileri sevgiyi bitirir ama kimileri de vardır ki sevginin gücüne karşı koyamaz kendini bitirir.Kazanmak veya kaybetmek;Bu sadece kazanacağına bağlıdır;O isterse kazanırsın,istemezse kaybedersin.Bazıları sindiremez kaybetmeyi ve hıncını ondan çıkarır.Bu kişiler zaten haketmemiştir kazanmayı ama peki ya diğerleri?Onlar kazanmayı sonuna kadar haketmiştir belki ama aşkın adaleti yoktur.İşte bu arda kalanlar en fenası,en kötüsü,en acısı sadece ve sadece yaşlı bir ruhtan ibaret kalırlar.Eskiye dönmek için 2 yolları vardır;

1.Diğer birini bulmak

2.Kazanamadığını kazanmak

Bazıları(daha az sevmiş olanlar) diğer birini bulup hayatlarına devam ederler.Ama benim gibileri her zaman 2. seçeneği tercih ederler.Açıkcası ben denedim ve herkesin bildiği gibi sonuç yine bir dizi hüzün oldu.Ama yine olsa yine denerim.Denerim de denerim,zaten başıma ne geldiyse aşktaki inadımdan geldi ama yine de kaçınmam denemekten.Mecburum denemeye çünki eğer vazgeçersem yazık olur ona.Belki anlamadınız ama,elbet anlarsınız

Fal

İşte bu günki burç falım;
''Onunla ilgili her gün yeni bir duyum alıyorsunuz. Bu sizi, farklı birtakım kararlar almaya yöneltebilir. Üzerinizdeki etkisi kafanızda dolaşıp duran soruları ortadan kaldırmaya yetmeyecek gibi görünüyor. İş ilişkilerinizin yoğun olduğu bir gün. Yeni fırsatlar kapınızı çalabilir. Oldukça kritik görüşmeler, umudunuzu yitirdiğiniz bir beklentinizi yeniden gündeme getirecek. Parasal konulara yönelik çalışmalar yaparken beklenmedik gelişmelerle karşılaşabilirsiniz'' Aslında fallara inanmam hatta batıl inanç olduğundan dolayı pek sıcak bulmam,zevk olsun hesabı okuyorum.Fakat bu yazanlara inanmamak elde değil.Çünki doğru,hepsi bizzat yaşadığım şeyler.Her gün seni duyuyorum,senden bir haber alıyorum.Kafamda dolaşan birsürü senli soru ise ortadan kalkacak gibi değil evet.Geri kalanı hakkında bir fikrim yok ama sanırım bu yazanlar doğru.Herzaman dediğim gibi''Yaşadığın birşeye inanmamak saçmalık ötesidir!''

Sessiz

Ben sessizlerdenim.Çoğu tanımadığım insan tuhaf tuhaf bakar bana,bazıları korkar bazıları ise manyak veya salak olduğumu düşünür.Herkes kendisini yaşatır bende bir nevi,azı bilir çoğu konuşur beni.Onlar düşüne dursun,ben onları izlerim.Onları ben delirttim,bu kadar değişken olmamalıydım.Herkes kafasında yaşattığı beni ben yerine koyuyor,ama kimse bilmiyor ardımda neler yatıyor.Onlar istediğini desin bana ben sessizi yaşarım gene de.Ben acımı çekeyim,ben hüznümü yaşayım.Bunlar içimde kalsın kimse duymasın.Sonra gene bu tipler gelir dibime yok oymuş yok buymuş.Sabrederim,elbet taşarım günü geldiğinde.Birini dövsem,disipline gitsem,beni dövseler,hapse girsem umurumda değil.Biliyorum aklınızdan geçeni;' adet ... için hayatını harcama.Ama ben dövmezsem sen dövmezsen kim dövecek bunları.Neyse burada bitiyorum küfretmeden.Haydi sağlıcakla...

Uyu

Sen uyu,seni düşünecek biri var ardında.En güzel rüyaları gör,gerçekleştirecek biri var burada.Korkma karanlıktan,aydınlık yanında.Şarkıda dendiği gibi;Kim en çok özlerse,en çok o yalnız kalırmış.Sen uyu ben yanındayım.Ben yalnızım ama senin yanındayım

Af

Her insan affedilmeli bence her seferinde.Çünki bu hem onların bıraktığı yaralardan kurtulmanızı sağlar hemde sevaptır.Nası olsa zaten siz affetseniz bile Allah cezasını verecek,sadece siz bunu affettiğinizden dolayı sevap kazanacaksınız.Şunu bil ki ben seni affetmedim,affedilecek bir kabahat işlemedin çünki gözümde.Herşeye rağmen bu gece seni anacağım her gece olduğu gibi,ve yine her gece olduğu gibi öleceğim.Ama sen beni affettin mi?Olabilir sana göre kötü birşey yapmış olabilirim.Eğer öyleyse;Beni affet bu gece...

Söylerken Bile

İsmini söylerken bile kötü oluyor kalbim o yüzden söylemiyorum ismini.Kim bu diyorlar bazıları,kim bu seni yerden yere vuran?Ben ise sadece ''O''diyorum,sanki 3.tekil şahısmışsın gibi.Oysa sen ne 3. ne de 2. değilsin,sen 1.'nin ta kendisisin.Bilsen de,bilmesen de.Fakat en çok sana aşık oldum.İsminden dolayı değil,sen olduğun için.Ben ne SEN'ler gördüm;Hiçbiri senin gibi değil;Ne ruhları,ne de kalpleri.Hepsi sahteler bence,sensin tek orjinal.Tüm dünya bir yana da,senin şu acın olmasa.Gurbetim oldun benim,sonsuzdasın.Ama ben gurbete de giderim ölüme de.Basit değil çünki bu,ilahi bir aşk sadece...

Tek Kişilik

Benim filmim tek kişilik galiba,sadece ben.Neden 2. bir başrol yok ki.Senaryoda 2. kişiye yer var,öyleyse neden oynamıyorsun bu Juliet'i.Biliyorum aslında cevabı;Romeo ben olduğum için değil mi?Peki asıl soru;Sence Romeo kim olabilir benden başka.Bana değer kim olabilir bu kalbindeki Romeo?Sanırım tek kişilik aşk benimkisi;Sen yoksun...

Karar

Bir karar vermem lazım ne yapacağıma dair.Sürüklenip duruyorum sensizlik girdabında yanımda eşsiz hatıralarınla.Fazla seçeneğim yok,sadece iki yoldan gidebilirim;Ya bu ızdıraba seninle devam edeceğim,ya da sensiz geçmesini bekleyeceğim.Aslında 2. yolu seçerdim ama şartlar beni 1. yola mecbur bırakıyor.Madem bu bıçak saplandı bana,durmasın öldürsün beni.Uzun bir sessizlik,daha uzun bir işkenceden iyidir.Ne zaman ki o hançer çıkar ruhumdan,o zaman rahat ederim.Bir yanım hançerin çıkmasını istemiyor aslında.Çünki acı bile çeksem,sen varsın ucunda.Bu hançer çıkmaz hançer,çünki zaten sen bu hançeri içimden sapladın.Bu hançeri tek kişi çıkarır;Sen.İster çıkar ister dursun senin seçimin.Ne de olsa ben sadece benden ibaretim işte.Ardımda bırakacak tek değerli ailem var ama,ölürsem onlar da gelecek yanıma birgün.Lanet gibi üstümde,herşeyi kaybeden ve hiçbirşey elde edemeyen.Yalnız bir ruhum var,işeyaramaz bacaklarım.Ben böyle de dayanırım ama,canım istemiyor...

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Kaydol: Kayıtlar ( Atom )