Öldü Demek

Dün gece oturup düşündüm,bol bol düşündüm.Dedim ki''Acaba ben ne yapardım?''Olur ya,fani dünya sonuçta;birgün kapıma dayanıp birisinin öldüğünü söyleseler mesela,ne yapardım?Düşünmesi kolay tabi,birebir yaşadığınızda ne olabileceğini tam olarak kestiremiyorsunuz düşünürken.
Ama muhtemelen yığılır kalırdım,ya da bir köşeye çöker hiç sessiz beklerdim öylece.Ne kadar acı,insan düşünürken bile irkilmekten alıkoyamıyor kendini.Belki de bu yüzden asla anlayamayacağım katilleri.

Ölüm öylesine tuhaf ki,yok olmak gibi.Yok olma kavramını asla tam olarak idrak edemedi insanoğlu,bu yüzden de asla başa çıkamadı ölümlerle.Kabullenip o artık göklerde diye umutla bakabilmek ise her yiğidin yapabileceği bir iş değil ne yazık ki.Anlayamıyorsunuz bir türlü,tabiri caiz ise o an tam bir''salak''gibi kalıveriyorsunuz.Her gittiğinde geri geleceğini bildiğiniz birisinin bu sefer gelmeyecek oluşu belki de bütün dünya mantığınıza zıt düşüyor.

İşin en tuhaf yanı nedir biliyor musunuz?Ben bunların hiçbirini yaşamadım,şükür ki ölmedi yakınımdan birileri.Ama bu kötüye işaret,düşünerek hiç bilmediğiniz bir hissi içinizde uyandırıp birebir yaşamış gibi hissetmek ne kadar kötüdür bilemezsiniz.Bazıları 6. his der buna,bazıları ise öngörü;ama her ne olursa olsun kötü bu,sürekli iç kanatan bir his.

Bilinçli olmak hep kötü göründü bana,şimdilik herşey iyi gitse bile gün gelip birşeylerin kötü gideceğinin bilincinde olmak.Sizin için geçerli değildir belki,ama birşeylerin kötüleşeceğinin farkında olmak onlar iyiyken bile engel oluyor mutlu oluşuma.Paranoya gibi gelebilir tabi,benim için de öyle.Birgün mantık ve zihin kavramlarının arasında boş ve karanlık bir nokta bulup o noktada kaybolmaktan korkuyorum şimdilerde,yani sizin bileceğiniz adı ise''delirmekten''Dünyanın tüm bu karmaşasını bilmeden saf ve salak bir şekilde yaşamak en iyisidir belkide,kimsenin beceremediği...

0 Yorum:

Yorum Gönder