Eski Yorgan

Dün gece beynimde aniden bir istek uyandı ve kafamdan tıpkı bir rüya gibi detaylıca geçti,betimlediğimde pek çoğunuzun anımsayacağı cinsten.

Eski,bahçeli,iki katlı,koyu kahverengi renk ve beyaz panjurları olan bir konak düşünün.Bahçesinin yan tarafında koca bir çınar ağacı ve ağaç ile ev arasında da bir bank mesela.
Evin o eskimiş paslı kilidine soktuğunuz arkası plastik ve kare olan o küçük anahtarla kapıyı açıyorsunuz...

Kapı açılınca içeriden büyük bir rutubet kokusu yükseliyor,yerlerin beton olması birikmiş o yoğun tozu belli ediyor.Yukarı çıkıyorsunuz açık kahve rengi,beyaz tırabzanlı merdivenlerden ağır ağır;
yukarıya çıkınca yan tarafta uzun bir koridor,iki tarafında ikişer oda ve karşıda ise lavabo.

Sağ taraftaki ikinci odaya giriyorsunuz,orası yatak odası;
Kapıdan girince karşı duvara ortalanmış şekilde koyu renk bir tacı andıran başlıklı ve parlak bordo renkli işleme yorgan serili olan bir yatak,uzanıyorsunuz ve o naftalin kokusu ile sert yastık sizi çocukluğunuza götürüyor.O sırada sağ taraftaki camın önünde duran fesleğen kokusu,dışarıdaki güneş ve bir de o usul serçe sesleri rüyada hissettiriyor size...

Bir uyanıyorsunuz ve hava kararmak üzere,akşam ezanı ve arnavut kaldırımı döşeli yolda top oynayan çocukların sesi birbirine karışıyor.Karşıdaki fırından taze ekmek kokuları yükselmeye başlarken esen rüzgar yine ne yapıp edip yumuyor gözlerinizi,usulca uykuya dalıyorsunuz...

0 Yorum:

Yorum Gönder