Bendeki Sen

Kendimdeki seni senden çıkarttım ki bana gelesin.Susuz mevsimin yapraklarında adeta bir çiğ tanesi gibi büzülüp gitmekten bıktım.Bana yakışan bu değildi tabi,bize yakışan.Ne olduysa birşeyler oldu ve kendimizi bu noktada bulduk.Bazen istedik,fakat bazen ise mecbur kaldık birşeylere;kendimizi anlatamadık çünkü biz hep yalnızdık...

Yalnızlar birleşemez diye bir kâide mi vardır,yoksa bu da kaderimizin bir cilvesi mi demeli,daha doğrusu benim kaderimin.Kabul,inat ettim belki,belki istemedim;ama ne yapabilirdim sen söyle,ben bu aşkı gömecek kadar güçlü değildim.Nasıl olsa beni anlıyorsun,ama nasıl hissettiğimi bilmeni istemiyorum biraz da;çünkü bilirsen hissedersin,sen bunu hissedersen canın yanar,senin canın yanarsa ben biterim.Bitmekse bitmek tabi ben razıyım;ben biterim bitmesine,ama senin saçının teline dahi zarar gelse bitmekten beter olurum...

Belki birşey ifade etmiyorumdur,ne de olsa yine aynı laf kalabalığı;neymiş efendim seni seviyormuşum,eğer ben seni sevseydim tam severdim diyeceğim ama ben bunu zaten yaptım.Herkesin gevelediği şey aşkın geçici olduğu,ama her ne olursa olsun inanmayacağım ben buna ve her ne olursa olsun hiçliğe teslim etmeyeceğim içimdeki seni.Bana huzur veren,şu fani dünyada hakiki mutluluk veren tek şeysin sen,sen yoksan yok...