Bostan Korkuluğu

Kendini bostan korkuluğu gibi hissetmemek mümkün değil bazenleri,öyle ki kendi hayatında bile.Beynine,kalbine laf geçiremeyeceksen gerçekten senin midir bu hayat?Kendi hayatını değiştiremez,seyirci gibi seyreder fakat 1.dereceden hissedersin ya mesela;işte o his berbat biliyor musun,kendini lanet hissetmekten bile daha berbat.Kendimi kontrol edemiyorum şuna bak;önüme çıkan en alakasız kişiye kendimi adamam da dahil buna,önüme çıkan fırsatları bir hiç pahasına tepmem de.Ya ben ne aptal bir herifim böyle,saat gecenin bilmem kaçı olmuş ben hala birilerine birşeyler anlatma derdindeyim;boşversene sen,anlasaydı çoktan anlardı.

Sonra da diyorum ki neyin kafasındayım;çünkü kendi anlamadığım birşeyi başkalarına anlatmanın bir o kadar mantıksız olduğunu bilecek kadar da mantıklıyım.Ama işler öylesine bir noktaya geldi ki üstad,görsen şaşarsın inan bana.Mantığa ihtiyacım olmadığını söyleyebilirim;hani şu her ne olursa olsun kalbinin sesini dinleyenler var ya,ben onlardan biriyim.Çünkü vicdanını kaybetmedikçe dostum,kaybedecek birşeyin yok;işte sana canlı bir örnek,ben de tam karşında.

Hani insanlar öğüt verirken örnekler gösterir ya,benimkisi de öyle;lakin benim alabileceğim en iyi öğüt örneği ise benim.Kendimi anlıyorum,tıpkı her insan gibi;öyle ki bilinçaltıma gömüp kendimi kandırdığım gerçekleri bile bir bir açığa çıkarıyorum şu sıralar.Kendi kendime örnek olabilecek bir insanım,ama kendimden dahi vazife çıkaramayacak kadar da mahçup...

0 Yorum:

Yorum Gönder