Beyni Kullanmak

Ben de tıpkı her insan gibi beynini kullanmayı bildiğini sananlardanım,ancak yanıldığımın da fazlasıyla farkındayım.Kullanabilip kullanamadığım üzerine tartışmak ya da daha fazla kullanabilmek amaçlı çalışmalar yapmak boş birer heves gibi gelmeye başlamıştı çoktan,tıpkı her insanın yaptığı gibi gündelik ve mesleki işleri yerine getirip günlük kazançlarımı analiz etmenin çok daha ötesinde birşeyler lazımdı bana.

Sıradan amaçlar,basit hedefler;bunların hepsi sanal bir gerçeklik,lakin gerçek hedefler için gereken şey sade bir enerjiden çok daha fazlası,bir hayat belkide.Gerçeği araya araya bulduk,buldukça da savrulduk.Dünya hep sallanıyordu aslında yalanlarla,sadece haberimiz olmadığı için hissetmiyorduk sallantıyı;ne zaman ki farkına vardık gerçeklerin,başımız dönene kadar çektik mi çektik.

Değişen birşey yoktu aslında,haydan gelen yine huya gidiyordu.Herşeyin apaçık ortada oluşuydu moralimizi bozan,ya da bu zamana kadar farkedememizdi burnumuzun dibindekini.Aldanacak derecede masum olduğumuz bir gerçek,lakin ondan değil tabi bu meslele.Hayatı gırgırla geçene hayat da şaka yapıyor bazenleri,alışmak lazım ne yapacaksın.Kahkahalar atmak lazım şu dünyaya,kendimize,diğerlerine ve herşeye.

Bu kadar da komik,zevkli olamazdı,aynı zamanda da bu kadar can alıcı ve pes ettirici.Eğer aklımız erseydi hayata,onun o meczup kafa yapısı ve duygusal bozukluklarına;o zaman iyi yaşardık bak,çok çok iyi yaşardık.Hayat insanlardan bile daha şizofren olabiliyor bazen,olmayanı uydurup üstüne üstlük bizlere dört dörtlük bir yalan gibi yedirebiliyor.Hayret etmekten ağzımızın beş karış açık kalacağı yerde bu kadar sıradan karşılamamız çok da abes değil midir hayatı?Ne demişler;felsefenin başı hayret etmektir...

0 Yorum:

Yorum Gönder