Sevmemiş Olmayı

Saat 00:45 ve şu anda hiç sevmemiş olsam ne güzel olurdu diye düşünmenin saçma kuruntusu içinde yanarak debeleniyorum...
Hani birşey olsa güzel olurdu ama şu anda bu durumdayım düşüncesi vardır ya,o böyle çok can yakar değil mi be abi?Bu da zamanında elinde değildir senin,direkt bir kaderdir...

Kadere kızmıyorum, kendime ya da bir başkasına da.Ama üzülüyorum,sebebi ortada fakat ben bilmiyorum.Kendi kendine yanmak gibi birşey bu,hangi duvara vurup alacağım ben hıncımı?
Onu bilmiyorum ama bana her yer,her yanım binbir duvar;çıksam dışarısı daha iyi değil ama böyle tatlı tatlı da olsa boğuluyorun kendi sesimden okunan kendi şiirlerimde...
''... için''dediğin birşey/birisi vardır ama onun hiç olmadığını fark edersin,sonra o güne kadar yaptığın herşey topluca sebepsiz ve anlamsız bir hal alır ya mesela...

Narkoz etkisi gibi,uykuya dalmadan önce,ayılmadan önce...Çek ve bitsin sadece.Herşeyin farkındasın,seni uyuşturan bir kuvvet olmasına rağmen korktuğun şeyin hala var olduğunu dibine kadar biliyorsun;sadece aldırış etmiyorsun...
Aldırış etmemeyi öğrendiğimiz gün gerçekten çok şey kazanacak ve öğrenecek kimimiz,kimimiz ise ayarını tutturamayıp kalpsiz bir insan olarak yer edinecek hafızalarda...

Bu da yazdığım son mektubum,uykuya dalmadan önce tıpkı öyle masum ve şaşkın bir bilinç ile;tüm kelimeler ben bilmeden yazılırken parmaklarımla,ben''burada''oluğumun bile farkında değilim...
Şimdi tüm duygularıma erişip beni kandırabilirsiniz bile,o kadar savunmasız bir durumdayım ki;tıpkı oyuncak ayısına sıkıca sarılıp uyumuş bir çocuk gibi,alınca fark etmeyecekse neye yarar sarılmasındaki sıkılık,oysa niyeti korumaktır ve buna bile saygı duyarsın...

0 Yorum:

Yorum Gönder