Farkına Varınca

Elverişli bir ulaşılmaz gibiyim sanki,dokunabilecek kadar uzak bir mesafedeyim,ancak hissedemeyecek kadar da yakın;ters söyledim sandınız değil mi,eğer oturduğunuz yerden yazdıklarımı okuyarak beni hissedebiliyorsanız ne demek istediğimi anlarsınız...

Birşeylerin farkına vardıktan sonra,kahredesi geldiği zaman insanın...Geride sadece''Ben demiştim!''diyen eski ahbaplar ve birkaç kireç tutmayan duvar kalır;kişi öylesine soyutlanır ki,onun hikayesi öyle böyle devam ederken ardında bıraktığı insanlar giderek başkalaşır.Sonra benim gibi dağa çiçeğe sevdalanıp şiir yazar,mesela gördüğü her ir papatyanın sarısında kaybolup eskiye gider,ama aynı adam kin de tutabilir bazen,içinde bir iz kalır,o izin temas ettiği herşey harabe gibi kalır...

Şiir yazmak yalnızların işidir diyor bazıları,bana bakıp inkâr etmek de zor olsa gerek.Çünkü bahsedecek şeyin çok olduğu zaman ya çok insanın vardır ya da çok mutlusundur;tek bir şeyi ölümüne kaleme aldığın zaman,geride sen bile yoksundur...
Hayatı roman gibi yaşamaya başlarsın sonradan,kullandığın cümleler bile romantik bir filmin dublajını andırır insanlara,sen artık sadece edebiyatsındır...
Ha bir de edebiyat demişken aklıma geldi,hani yazarın illa ki birşeyden beslendiğini geveleyenler falan var ya,kusura bakmayın da onların alayı yalan.Yazarlık için tek gereken şey okuma yazma bilmektir bana kalsa,çünkü bu hayat yaşandıkça yaşanır,her defasında bir anı yazılır...

0 Yorum:

Yorum Gönder