Dikiş

Vücudumdaki en azı 5 cm olan onlarca dikiş,onlar dahi yetmiyor ya yaralarımı sarmaya,işte ben ona yanarım.Yanarım da yanarım dostlar,deyin bana daha ne yapayım;Allah'ıma şükür de her gün bir yatakta sağa sola dönüp ileri geri gitmekle geçiyor hayat,herkes her işime koşup etrafımda dört dönse dahi yine de bir tuhaf kaçıyor böylesi.
Tüm bunlara alışıyor gerçi insan,bundan haftalar önce çektiğim onca şeyi hatırlıyorum da şimdi hiç dokunmuyor mesela.Kötüydü tabi,çok çok kötüydü ama geçti bitti.

Tabi her şeyde ayı şeyi yapamıyorum,mesela gönül konusunda da böyle''Geçiyor''diyemiyorum asla.Diyebilmek için neler vermezdim diye düşünüyorum bazenleri,fakat öyle olsaydı da ne denli gerçek yaşamış olurdum ve bana bunca şeyi kazandırmış olur muydu bilemiyorum hayat.Ama olmayacağı da pek muhtemel kesindi,yani öyle hissediyordum en azından.

Ama yaşanmıyor değil ya,elbet böyle de yaşanıyor;köpek gibi,eşşek gibi zor bile olsa hayat yine bir yolunu bulup bizi kendiyle bir tutmayı başarıyor.Sonra bir bakıyorsun ki onca seneler su gibi gelip geçivermiş,lakin herşey aynı dün gibi,herşey dünkü gibi.Öyle olacak tabi,insan olmak için duygular ve hisler baki kalmak zorundadır bana göre.

İşte intihar etmek bu yüzden günah,hayat suratına tükürerek bile olsa seni ayıltmaya çalışırken onu yanlış anlayıp sana sunacağı tecrübelere hürmetsizlik ederek çekip gitmek insan işi değil çünkü...
Şayet ki öyle olmasa yine gereksiz bir şey bu,herkesin kendi tercihi tabi ama;dalgaların arasına kendini atıp bile bile boğularak da olsa biraz eğlenmek yerine neden kıyıda durup dalgadan ve dolayısıyla dalgayı yaratandan şikayet edesin ki.

0 Yorum:

Yorum Gönder