Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa'nın güzide bir romanı bu.Yıllar boyu beni tam olarak anlayabilen birilerini aradım,yoktular.Sonra bu romanı okudum,tıpkı beni anlatıyordu.Tek farkı;O kişi ben değildim.Benim de hayatım o uzun koridorlarda hızlıca yürümekle,sedyeye yattığında yukarıdaki ışıkların parıltısının kör edici hissiyle,ameliyathanenin soğuk ve ürkütücü hissiyle,ama en önemlisi;Ameliyattan sonra uyanamama korkusuyla geçti.Şimdi stajerlere öğrettiklerini bizzat yaşadım.Tıbbi terimleri neredeyse ezberlemiştim.Hep içimde şu hiçbirşeyin asla tam olarak normal olamayacağı hissi vardı.Ne insanlar gördüm;Yoldan geçerken tuhaf tuhaf yüzüme bakan ve benim baktığımı görünce gözlerini kaçıranlar.Bana sanki çocuk gibi davrananlar,diğerlerinin standart olarak yaptığı şeyleri yapınca beni tebrik edenler.Ama en fenası vardır ki;İçindeki o benim farklı olduğumu düşündüğünü bana hissettirmemeye çalışması.Her insan ne kadar normal görürse görsün yinede bilinçaltında biryerlerde benim farklı olduğum hissi ister istemez oluyor bu.Nereden biliyorum;Ben de olsaydım öyle hissederdim herhalde...

0 Yorum:

Yorum Gönder