Sıkışık

Bu aralar dünya fazla sıkışık bir hale geldi.Bunun sebebi nüfus artışı vs değil.Bir yanımızda ihtilal,diğer yanımızda savaş,öbür yanımızda da açlık ve yoksulluk var.Şimdi diyeceksiniz''Ee iyi de zaten böyleydi.''Haklısınız zaten eskiden de böyleydi,ama hiç farketmediniz mi;Sanki bütün olayların ucu bize,Türkiye'ye dokunmaya başladı.Neden böyle bir açılış yaptım bilmiyorum ama asıl bahsetmek istediğim şey dünyadaki politik ve militan çatışmlalar veya ekonomi uyuşmazlıkları değildi.Siz de böyle hissetmiyormusunuz?Sanki küçücük bir kutuya kapatılmış gibi.Duygularım,bilemediğim geleceğim,önemli görevlerim;Hepsi ard arda gelince insanın şaftı kayıyor tabi,şu an beynim dönüp duruyor mesela.O kadar yoğun değilim belki ama ben hala haftaya perşembenin stresini barındırıyorum,öyle ama sorsanız bu stresten kurtulmak için hiçbirşey yapmıyorum.Sanırım hayata göre fazla tembelim,hangimiz değiliz ki?Sorumluluk hissi içimi bitiren ve kafayı yememi sağlayan bir histir,sorumluluklarımı önemserim ama onlar için pek birşey yapmam.Bu,bir ödevden alacağın notu önemsemek ama buna rağmen yine de son güne bırakmak gibi yani.Asıl mesele;Bu sıkışıklıktan kurtulmak için neler yapmalıyız.Eğer bir zaman makinemiz yok ise tek yapılabilecek şey beklemek.Hayatın umutsuz yanı da bu;Hep beklemek gerektiriyor,nereden bileceksin hayatının beklemeye yeteceğini?Bilemezsin,bilemezsin...

0 Yorum:

Yorum Gönder