Çeki Düzen

Olmayacak böyle bu, birinin hepimize çeki düzen vermesi gerek, hatta bana bunu döverek yapması gerek. Kimse koymuyor çünkü elini taşın altına bizden, ben koyardım çoktan ama benim ellerim kanlı; o tutulacak şeyse taş bile olsa, güzel yüreklerinin hatrına, kana bulanmamalıydı. Biliyorum kimse koymayacak elini taşın altına, kimse okumayacak burada yazanları, pişmanlıkları, yapılanların sebeplerini ve vesaireyi, biliyorum o taş bir mezar taşı statüsü kazanacak, hatta kazandı bile.
Kendi kendime dönüp durmaktayım, deli bir danayım, kızgın bir Tuna'yım, çaresiz bir öksürüğüm, yanlış bir hikayeyim. Sadece düşünüyorum ki, dışı bile karanlık bu hikaye kitabı kapanmadıysa o kadar da yanlış olmasa gerek, öyleyse neden? Sen söyle Allah, sen kurtar bizi, sen getir kendimize bizi, sen birbirimize getir bizi. Biliyorum Allah'Im değil gibi olsa da ne kadar zor, değil gibi olsa da ne kadar kırgın, değil gibi olsa da ne kadar bıkmış bana dair; lütfen bir gerçek daha bildir Allah'm bana ve güzel olsun lütfen, "biz"i kurtaracak denli güzel. Harcanmayalım izin ver, harcanmayalım bir daha hayata, harcanmayalım bir daha başkalarına. Hayırlısı neyse sen bilirsin tabi ama yalvarırım bu defa hayırlı olan örtüşsün bizimle.




Allah'ım biliyorum, tüm "böyle olması gerekiyormuş"lara inat, hissediyorum böyle olmaması gerekirdi, hissediyorum geri dönüşü de var, hissediyorum var ama dönmez ben hariç belki kimse. Beni hisleri kuvvetli mi yarattın gerçekten, yoksa sadece ben ve birkaç kişinin daha inandığı ucuz bir yalan mı bu Allah'ım? Bir başka kulunun çok güzel bir lafı var, o der ki "Zaman olur iki kişinin inandığı yalan bile. Bir bakarsın yalan olmaz gerçeğin kralı olur." Ben de bunu istedim işte Allah'ım, görüyorsun, biliyorsun; sadece kendi inandığım bir yalan vardı, aşk gibi, sevgi gibi, en azından aşkı unutup dost olarak da olsa devam etmek gibi. Bu yalan ağır geldi, gelmesine bana da geldi Allah'ım ama biliyorsun, umut ettim, layık bir adam olduğuma inanarak umut ettim; onlar benim kadar inanamasa gerek, bırak gerçeğin kralı olmayı, bu yalan benim bile değil artık. Ankara'nın bir yalanı bu, İstanbul'un bir yalanı, şehirler arası bir yalan, gerçek olan her aşktan, her sevgiden daha hoş bir yalan; çünkü Allah'ım, karşı taraf, hatta her taraf için bu yalanın dibi bile olsa, öyle gerçek sevdim biliyorsun, umarım cezası yoktur senin katında. Bu yalanı yalan eden tek bir şey vardı, sadece tek bir şey, onların bunun yalan olduğuna inanmasından başka bir şey değil.

Peki ben senin dışında neye inanayım Allah'ım? Bunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var sanırım, artık bana Kadir bile inanmaz. Allah'ım, bize "biz"e bir çare, çeki düzen ver.

0 Yorum:

Yorum Gönder