Mümkün Atlar

Elde bu vardı ne yapalım,biraz şiir,biraz müzik,belki bir tutam sakal,biraz toz..Yani mümkünatı yoktu birini sevebilmemin,sevsem de sevilmemin;hele ki bu devirde,bu değil ama bir at almak bile daha mümkündü...

At..mümkün..mümkün-at..daha...

Belki de bir atım olabilirdi,adını Lavinya koyabilirdim mesela,yahut yine çağrışımlı birşeyler.Peki ya sahiden bir atım olsaydı günlük gereken miktarda birikmiş sevgiyi ona sunarak sıyrılabilir miydim bu sevme işinden;ki bu bile atımın beyaz olup benim de beyaz atlı prens ilan edilme ihtimalimden daha imkansız ama neyse..Prens demişken,eminim bir prens olsaydım bile halk beni kendi içerisinde aramaya kalkardı...
Ne diyorlar buna,sanırım trajedi;tarihsel olaylar,falandı filandı işte..İçinde hüzün de var,yani sanırsam öyle olması gerekir;cahiliye devrinde Ali Lidar okumak gibi birşey olurdu bu,hem imkansız hem inat...

Peki ya mümkünatı olmasının mümkünatı aşkımın,bir atım olması,atımı yarışlara sokup b*k gibi para kazanmak ve bana değil parama aşık bir kadın bulmaktan daha mümkün değil mi?Lütfen öyle olsun tanrım,atım olmasın,param da olmasın ama aşkım olsun..Pırlanta ve çiçeklere harcayacağım parayı dünyanın en iyi samanına harcamak istemiyorum,onca güzel söze karşı,sessiz kalmayı da geçtim ama yalnızca kişneyebilecek bir dost da istemem...
Vazgeçtim Allah'ım,atları sevmiyorum ben,hem korkarım da zaten eminim;mümkünatları seviyorum ben,derdim onlarla,derdim aşkla.Aşk mümkün mü benim için?sevip de sevilmek;evet zıt kelimeler kullanmadım,hem sevmek hem sevilmekten söz ediyorum...

Bu yazı da burada bitti işte,bir an için kendimi ikinci el,bayandan az kullanılmış at ilanlarının arasında bulmayı umarken size göre monolog da olabilir ama Allah'la yaptığım bu kısık sesli söyleşi beni tekrardan kendime getirdi..Atları sevin,ama kadınlara tercih etmeyin;at gibi kadın mı?at senin prensindir,doğrusu kadın gibi kadın!

0 Yorum:

Yorum Gönder