Kâfi'ye

Ben ne dağlar deviriyorum her gün bir bilsen,kıl payı üstelik,ne sözlerim uğruna kendimden cayıyorum müptezel;ne kavgalar ediyorum monolog,ne çığlıklar atıyorum kısık sesli..Ben var ya ben,bir başkasına aşık olacağım diye,ama en çok da onu görüp,sesini duyup,kokusunu çekip de yüreğimi sızlatmayacağım diye kıçımı yırtıyorum..Her günümü''gün''etmek için olağanüstü bir çaba sarfedip hiçirşey olmamış gibi geri dönüyorum...
Bunun yanında  her gün bıçaklamak istediğim adamlarla zoraki yakınlık kurma çabasına girmek de çok yorucu,yüzlerine gülmeyi olsun başarabilmek...

Hiçbirşey yapmıyor gibiyim dışarıdan,herkes gibiyim belki,ama can çekişiyorum;oysa iyiye işaret bu,bir devrim yükselirken de aynıdır çünkü,bir çocuğun yarası iyileşirken de...
Hergün çok yoruluyorum ben,kıçımı yırtıyorum hayli üslupsuz rüzgarda,yangında,tenhada..Bir debeleniş ki bu son ümit,hüzünlü de olsa her gün yeniden;buna inat etmek bile ne kadar zor halbuki,unutmaya çalışmak da,görmezden,bilmezden,hissetmezden gelmeye çalışmak da;her ne kadar adını koymadığım bu şeyin bir ötesi daha olmasa da...

Gün geliyor insan zor tutuyor kendini,''Sen orada yoktun'',''Sen olsan yıkılırdın''dememek için,ama öyle..Esasen ben bile ne dediğimi bilmiyorum şu an,gecenin bu vakti hangi alakasız şeye celallenip de bir bir bunları yazdığımı mesela.Ve de büyük olasılıkla romantik bir yazı yazmak için ıkınacağım şimdi;demek istediğim bu yalnızlıkla,düşünecek dahi birisinin olmadığı şu karanlık dakikaların sonsuz tekrarlarında...

0 Yorum:

Yorum Gönder