Çırpınmıyorum

Sahi uzaktan bakınca çok mu çırpınıyor gibi duruyorum,bir ölünün mezarını kazımaya çalışıp içinden çıkmasını bekler gibi deli ve çaresizce..Bilirim bu duyguyu,zira örnek gerekirse;reddedildiğinde de''Ya bi'deneseydik'',''İyice düşünseydin''gibi şeyler söyler insan,söyleyemese de her saniye düşünür durur bunu.İstemek falan değil bu,alakası yok;son bir kalp masajı gibi,elinden geleni yapma ve çaresizlik halinin birleşimi..O kadar çaresiz miyiz derseniz,yok be...
Ben sadece mıknatıstan korkuyorum,birini unutmak için bir başkasını sevebilecek aptal aşık safhasını çoktan geçtim belki ama aniden belli belirsiz yine sımsıkı sarılmış bulmaktan korkuyorum kendimi o karanlık boşluğu andıran geçmişime...
Kaçmaya çalışmıyorum ama ödüm de patlıyor kaçamamaktan,bi'3 sene daha öyle bom b*k sürüklenmekten...

Anlıyorsunuz di mi beni?Yani yalnızlıktan falan gebermiyorum esasen,ha koyuyor orası ayrı;böyle saf salak davranışlarıma aldanmayın bu ara,üstüme varmayın da mümkünse..Hissettirdiğim gibi umutsuz da değilim hakikaten,diyorum ya belirsizlik ürkütüyor beni.Söküp atamadığım şeyler halen daha varsa diye düşünmemek elde değil.Bu kadar yaşlanmak da istemiyorum,yaşlılık budur bence...
Tekrardan gerçek aşkı yakalamaya başlıyorumdur belki de,hatta içten içe,yavaş yavaş aşık olduğum zaman hissettiğim o doygun hislerin etkisini kaybedip kendini unutturmaya başladığının farkına varmışımdır,bir daha hissedememekten korkuyorumdur..Bunun yanında yanlış kişiye hissetmek de var tabii,ama daha az;bilakis ilk ölümümüz değil ki bu son olsun;ha insan çok yoruluyor,böyle bütün umutları patır patır dökülüyor ama olsun...

Ben aslında çırpınmıyorum,savaşmıyorum bile şu ara her zamankinin aksine;her zamankinden daha da çok uğraşıp didindiğimi görüyorsunuz belki,yine boşa..Ama ben emekli gibiyim sadece,boş kalmaktan,belki artık işe yarayamamaktan korkuyorum kendimce,aşk anlamında tabii..Ki bu afedersiniz ama kısır olmak gibi birşey sanırım,ne desem bilemiyorum...

0 Yorum:

Yorum Gönder