Yersiz Suçluluk

Az evvel babam çağırdı, önemli bir şey konuşacakmış gibi; hangi telefonu alması gerektiğini soracakmış. Ne hikmetse her böyle olduğunda istisnasız olarak sanki bir halt yemiş ve de fırça yiyecekmişim gibi, ama hiçbir defasında da bir şey yapmamış oluyorum. Bütün günümü gözden geçiriyorum o saniye, biriyle kavga mı ettim yok, internette mi bir şey yaptım o da yok... Bilinçaltımın bana yakıştırdığı budur belkide, onunla bununla takılıp kavga eden, eve geç dönen, sürekli insanlardan azar yiyen, güya anlaşılamamış ve tabiki de sigara içen standart(!) türk genci yaftası. Ancak itiraf etmek gerekir ki içkisi yok kumarı yok iyi aile çocuğu, komşunun başarılı oğlu, ailenin gözüne girmeye çalışan iyi, temiz damat adayı rolleri de çok mükemmel olmasına karşın yorucu; lakin siz, ben ve diğerleri de biliyor ki başka türlü davranamayacağım zaten, ruhumda yok, sıkılırım, tat almam falan filan...

Madem babamdan bahsettik sıra annemde;
İşte kendisi tam şu görmüş olduğunuz kapı boşluğundan yatağında yatmakta olan ben ile muazzam bir göz kontağı kurar çoğu zaman, içeri girmez, oradan öylece bakıp hem onun hem benim için suni gerilim yaratır... Hani şu korku filmlerinde karanlık yerden biri bakıp göz kırpar birine de o da çığlık atar falan, aynı o hesap...

Uzun lafın kısası bazen ben bile şüphe ediyorum kendimden, belki de gizli bir iş çeviriyorumdur, potansiyelim var ama kabiliyetim yok Allah'tan; çünkü şu anda öyle hissediyorum tabi ama en başında da özgür ve sınırsız hissetseydim muhtemelen aptal zamane gençleri gibi "itlik" tabir edebileceğiniz her türlü davranışta ilk önce ben bulunurdum zannımca, bu insanı halen bile hafif çekecek oluyor, çünkü toplum psikolojisi... Bu bağlamda kendini toplumdan benim gibi bu dozda sınırlamak (ki doz diyorum lakin tamamen raslantı olarak bu kadar) bunu sadece yapmış olanların inkarsız fark edebileceği ölçüde kutruluş...
Bu kadar düşünmeseydim, bu kadar film izlemeseydim ve en çok arkaplandaki aklıselim diyebileceğimiz karakterler ilgimi çekmeseydi, vaktimi harcayabilecek çok daha eğlenceli görünen şeylerim olup sanata yönelmeseydim biraz olsun, tamamıyla bir kabadayı, aptalın teki olurdum...

Yanisi bilinçaltım, sen bana istediğini yakıştır, yalnız benim olduğumu elde edebileceksin, zaten bu yüzden alttasın... Çamur atılmak diye bir deyim vardır ya hani, sanırım bunu göz önünde bulundurunca bana zaman zaman atılabilen şeyler o kadar çamur olmuyor ve bu çok ilginç...
Yine de seviyorum bu hali, olduğum beni yani, herkesin takdir edip "sevdim" diyebildiği o ağzı laf yapan otuzlarındaki adamlar gibi hissediyorum bazen, bu güzel...

0 Yorum:

Yorum Gönder