İnsanın 3 Rengi

Beyaz bir adam olsaydım mesela, ten rengi babında değil, masum anlamında falan da değil, beyaz işte, öyle beyaz; sade, kifayetsiz, belki korkusuz, pek tabi kuşkusuz; ölümsüz de derdim ama ne haddime bu grilikte, dünyanın tüm bu griliğinde, büsbütün rengarenk bir yeri siyah beyaza çevirdiğinizde ağır basacak olan hükümsüz ve bulanık grilikte. Siyah adamlar, şu an onlardan biri olduğum kimseler, kötü manada değil, daha çok kendine kalmak manasında, arda kalan olmak manasında. Beyazlar ve siyahlar zıt değildir benim diyerek üzerine konduğum fikir dünyasında...
Siyah olmak demek uzak olmak demektir, siyah olmak tercih değildir, siyah bir adam her defasında kaybolur, unutulur, siyah adamlara aşık olunmaz. Siyahlar otuziki gülümsemede bir açığa çıkan iç burukluğunun öz babasıdır, beyazlara kıyasla diken üstünde sorumlulardır.
Beyazın işi de zordur, sürekli gri olmamak adına bir mücadele; hem kirlenmemek, hem de herkes gibi olmamak manasında. Beyazın dünyasında herkes kirli, siyahın dünyasında herkes alışık; herkesin dünyasında ise kimse isteyerek yapmadı zaten, orada o yüzden bulunmadı falan filan...

Griler ölümcüldür, grinin tek övünülebilir yanı keskinlik belirtmemesidir; ne seni ipten alır ne de toprağa gömer, grilerin kaydı yoktur, grilerin geçmişi, yaşantısı yoktur; ordadırlar, o kadar. Grilerin siyahlardan alacağı bir onur, beyazlardan alacağı bir huzur vardır ama kader onlara bunu nadir sunar. Grilerin herkese vermesi ve kendilerinde bulundurmamaları gereken bir özellik de vardır, stabil olmak. Beyazlar patlar çünkü birden, bir kedi yavrusuyla erişkin pumayı aynı anda farklı kişilere birinin diğerinin gördüğünden haberi olmadan sergilemek zorundadırlar. Siyahlar susmak zorundadır, boyun eğmek değil belki ama benzememek, zalimle zalim olmamak, nefsine yenik düşmemek sorunları. İşte ben beyaz olmayı beceremiyorum, ama siyah olmanın inceliklerine yeterince eriştim zannımca, biri bana küfretse Allah'a havale edip kayıtsız kalabilirim mesela zannımca. "zannımca", "umarım"... Hep bir soru işareti kalmak durumundadır, sanırım bu da benim sonradan edindiğim griliğim, kaybedişin sağladığı dönülmezliklerden ileri geldiği için...

Beyaz olmayı becerebilmek işte en çok istediğim, bazen sevdiklerine de kaplan oluyor insan, düşmanlarına hadi kedi yavrusu olmasa bile o kaplanı olamıyor ve geri kalıyor. Tamam her şey doğru, burada da Allah'a havale etmek gerek belki, ama bu dünya demeyeyim de en azından bu suyu çıkmış çevrede amacı düşmanlık olan birilerine gerçekten kükreyemedikçe kazanan tarafta olduğunu ispatlayamıyor insan... Ben de biliyorum gerek yok, ama insani dürtüler işte istiyorum; ne kadar gücün avuçlarım içinde olduğunu ama bazen merhametimden bazense tamamen öylesine salmadığımı. Bu gücü gösterirsem siyahtan öte bir yok olacağım çünkü, sorgusuz şartsız ben suçlu olacağım biliyorum, bu dünyanın tamamını yakabilecek gücüm olsa bile bunu yapsam da yapmasam da kimsenin gerçekten anlamak için nedenini soracağına pek itimadım yok yazık ki...

Gri, beyaz ve siyaha dair çok şey var ama, bazıları bende dursun...


0 Yorum:

Yorum Gönder