Kahraman Olmak

Siz hiç birinin kahramanı olmayı beklediniz mi? Bu öyle Kızılay meydanındaki çiçek şekilli
ekranın yanında buluşacağın birini beklemek gibi bir şey değil işte. Ha sen buluşacağız diyorsun ama, o da hesapta; sonra kimi insanlar çıkıp bunun adını avuntu koyuyor. En meşhuru da "Elbet birgün buluşacağız..." diye devam eden şarkı, o lafın ardından pek bir şeyin devam edebileceğini sanmıyorum ama neyse...

Sevmeyi beklemek en ilginç olanı ve evet sevmek bir kahramanlık.
Kabul, her tarafı ilginçtir sevmenin, ama biri yok bir şey yok, kimse sana söz vermemiş ve sen bekliyorsun, ne sen kimi beklediğinden haberdarsın, ne de o sen diye birinin varlığından. Ama yine de onu hissetmek, hayal etmek hep güzel şey, öyle de kalacak...

Dedim kendime, "Bekliyoruz bekliyoruz da, hadi geldi diyelim, n'olcak?", sanırım kafamdaki cevap da şuydu "Şiir" Eski bir yazım vardı, eğer aranızda onu okumuş olan varsa buradaki ekstra göndermeyi anlayacaktır...☺

İnsanlara bakıyorum, kimsenin kimseyi anlamadığı zaten iki kere iki de; artık hem kimse kimseyi umursamamaya başlamış, kimse de anlaşılmadığından dert yanmaz olmuş...
Ben böyle bir adam olamam işte, ne böyle eş, ne böyle baba, ben bu değilim... Eller havaya, çılgın biri de değilim; hep sakin, hep dingin, hep bir dalga sesi, yağmur kokusu, bolca da kelime tanesi... Çocukken hep bir kahraman olmak isterdim, kahraman denilen herkes de çok sessizdi sanki...
Beklediğim kişi, bu yer kürenin her neresinde ise işte; hiç gelmese hatta hiç tanışmasak bile onu bilmek isterdim, en çok mutlu olduğu ve olacağı, yine en çok üzüldüğü ve üzüleceği her şey... Tamam, bende de biraz bencillik mevcut ve şimdi onu da işin içine katacağım; itiraf etmek gerekirse, sanırım çoğu zaman o bir yere doğru bakarken, bakmak istemeyeceği yanından elini tutmak isterdim...

İnsan istiyor işte, oluyor mu derseniz? 16'da 16 oranla olmadı; sen herkesi düşünürken biri seni düşünsün, ucundan tutsun, hatta bunlar da olmasın ve yalnızca sen onu mutlu edesin, bunlar da güzel şeyler...
insan yeni bir ömür kuracağı ve içine sağanak yağarken ağaç kabuğuna saklanır gibi kurulacağı birini arıyor...
Dediğim gibi ben öyle coşku dolu bir adam değilim, her akşam barlar, canlı müzik, tatil beldelerinden çıkmamalar; onlar yok bende, öyle sevimli bir tip değilim, asrın eğlence anlayışıyla uyduğum söylenemez falan filan. Yine de tüm bunlara rağmen, olmaz olmaz ama olur ya; bana hevesli biri çıkarsa, onu anlarım, severim, bırakmam, yakmam ve yaktırmam...
Uzun lafın kısası "yetmek", ben birini sevmek, ona yetmek, kahramanı olmak kafasındayım, herkes kadar hasbelkader...

O beni bilsin anladınız mı? orada olduğum ve olacağıma dair olmasın kaygısı, boşluğa düşecek olduğunda çoktan onu tutuyor olduğumu falan... Son bir yılda daha net anladım desem yeri, kadınlar da incinir fena. İşte o yüzden bilsin, çünkü o bunu bilmez ve teslim düşerse, gözüm kararır, kesinlikle hayatım da öyle...
Şiirlere de itimat etsin n'olur, vallahi dozunu kaçırmam ama edebiyat önemli...
Çok edebi bir kahraman olurum ben de işte... Boşa harcadık zamanında, ya da harcandık, aldandık, siyasilerin deyimi ile "kandırıldık" ama oldu bir şey işte. Sonrası? Kimin ne kadarını bildiğini bilmediğim buz dağının bir de alt tarafı var işte ve uzun zaman o alt tarafın altında boğulunca insan; yüzeye çıktığında geceyi güneş sanıyor bir süre, sonra dağın tepesine çıkıp hak edilenleri sıralayıncaysa suçlu oluyor... Kahraman olacaktım ben halbuki...

Çok parmağım dokundu klavyeye bugün, ama çok mu anlattım, yoksa koca bir detayı mı yazmadım ona siz karar verin...
Yine de her kimse, o gelene kadar belki birilerinin kahramanıyımdır diye "yazmak".
Bu şarkı da bu yüzden, baştaki sözlerinden...



0 Yorum:

Yorum Gönder