Yek

Farsça kökenli güzel bir kelime, "tek" anlamına geliyor; ama ben bugün bu anlamı tartışmayacağım sizinle, nicedir tekim zaten yok bilmeyen. Asıl bahsetmek istediğim şey, hani böyle yekten söylemek vardır ya, olsun bitsin hesabı, kıvrandırmadan öyle, ince ince. İster buna yalnız bir adamın kendine delirmeleri diyin, ister belki de haklı bir meçhul; hislere kapılır insan, hisler hisler hisler... Örneğin biri ağzını arıyormuş gibi hissetmek, birinin onu sevip sevmediğini bilmek istediğini hissetmek; böyle hissedersen kullanırsın işte bu kelimeleri, dersin ki "Yahu yekten sor da kurtulalım yek olmaktan". Niye mi, çünkü sen de aynı kafadasındır, hoşlanıyorsundur falan; inan takmazsın olmasa öyle, onu takmamak değil tabi, bu fikre kapılmazsın; ne mi yaparsın? yaşarsın, beklemeden yaşarsın hem de, gün gelip olacak olana, yahut ölene dek...

Yek çekilmez hayat... Yek, dü, se, çehar penc... ya da tam tersi işte, hayat akar bir yöne, bir şekilde, geçen ve kalan bir zaman vardır; insan? şu anda bu yazıyı yazmakta olan mı? o bimukabele yalnızdır, herkes kadar yalnızdır, hasbelkader yapayalnızdır. Yekten bekler ama, o da ilk adımı atmayacağından falan değil de, bastığı her yerde mayın patlayınca, artık tamamen iyileşmiş bile olsa adım atmaya olan korkusundan...
Yekten korkulu kullarız biz, korkarız ki üzülecek ve üzeceğiz, şüphemiz boşa çıkıp boşluğa düşeceğiz, uzay boşluğuna, kendi boşluğumuza, zamanın boş oluşuna... Çok boş laf ettim biliyorum, kafama bakıyorum o da boş, biliyorum ki bunlar kuruntu, isterdim ki olmasın...

Cidden olsaydı bu söz ettiğim, hani dünyada böyle bir şey yaşandı mı yaşanır mı hiçbir fikrim yok ama gelip "Sen benden mi hoşlanıyorsun?" ya da "Bana mı aşıksın?" gibisinden bir sual yöneltse, bunu da kızgınlık yahut kinayeyle değil, hiç alışık olmadığım bir olumlulukla yapsa. -se/-sa şart mıydı dilek miydi? Aslında şart olduğunu biliyorum, ama burada dilek anlamı taşıyor işte, taşımalı; çünkü şartlar ve şartlar, sürekli bir şeylerle kendi kendini şartlandırmış insanlık, tıpkı benim gibi susup ve bu süreç içerisinde doğru yanlış pek çok adım atıp susmakla mükellef yazık ki...
Yazık, yekten sevemedi kimse birbirini, ben seni ve sen de beni yani, aynı anda ve birbirimizden haberdar, hatta yek vücut olarak. Sevemedik... İnşallah ihtimallerim doğrudur, seviyorsundur; sen beni bilmezsin ama ben zaten hep severim yekten; gerçi yine o zaman da soru işaretleri kafamda, uyar mıyız uymaz mıyız gibisinden ve beklemem işte biraz da bu yüzden, sevip sevildinmi yekten ömürlük olsun beklememden, haklı olarak...

Yek durmak farzsa şimdi, yekim Allah yek...

0 Yorum:

Yorum Gönder