Biraz Daha Yazmak

Kendimden ders çıkarsam,yani şu küçük sayılabilecek hayatımın çoktan unuttuğum ve de asla unutamayacağım anları,en önemlisi de o anlarda hissettiğim o tarifi imkansız duygulardan.En geniş çerçeveden baksam hayata;ki bu son derece ürkütücüdür çünkü boşluğun en fenasını tadar insan,herşeyin sonunda şu hayatta yaptıklarının aslında bomboş olduğunu ve bunun da yanında kendinden seneler sonrası için en ufak bir iz bırakmadığını fark eder...

Sonra işte benim gibi ölene kadar,içindeki o bütün duygu ve düşünceler tükenene kadar yazmak ister,yüzlerce hatta yüzbinlerce;üstelik sırf birgün ölüp gittiğinde"Şunu da yazamadım"dememek için...
Azaptır bu anlayamazsınız;çünkü başkalarına birşeyler kazandırmak gibi kutsal değilse amacınız,asla başka gönüllerde var olamazsınız...

Biraz daha yazmak için neler verilmez,bütün his ve düşüncelerini bir bir dışarı atıp rahatlamak için,insanlara umut olabilmek,yön verebilmek ve fayda sağlayabilmek için...

Rahatlıkla diyebilirsiniz ki"Ulan senin ne faydan olacak insanlara,tek bildiğin aşk meşk diye karalamak!",elbet bu da bir yerde hoş karşılanabilir bir tepkidir.Ancak ben ki yazımı okuduğunda bir evlat,ona benimsetilmeye çalışılan ırkçılık illetini aşk ve sevgi besleyerek tekmeliyorsa;ya da tam bir aile yıkılma noktasına gelirken kitabımı okuyan çiftler birbirlerine empati ve hoşgörü ile yaklaşmayı bir daha deniyorsa o kadar da başarısız,faydasız sayılmam değil mi?

0 Yorum:

Yorum Gönder