Yol Çağrısı

 Kendimi unutmaya başladım okuyucu, bazen sanki başka bir yerde, başka insanlarla başka bir hayatım varmış da unutmuşum, burada öylece oyalanıyormuş gibi hissediyorum.
Çok uzaklardan gelmişim de sıcacık bir çorbaymış gibi bel bağladığım ufak, hakikaten ufacık şeylerin suyunu bile sıksam tadı gelmiyor artık. Serdiğim kılıflar fayda etmiyor artık, ben de görüyorum çoğu kimse de, gözlerime batıyor kendi çırpınışım.

En uzun yollar beni çağırıyor okuyucu, tek başıma. Sanki bilmem kaç parçalık tabak takımından tek kırılmayan benmişim, beni de başka bir takıma koymuşlar ama göze batıyormuşum gibi. Tek başıma olmalıyım ben, değil beraber gitmek, herhangi birinden destek alıp dertleşmek bile saçmalık artık.
Gerçek manada anlaşılmadığımı biliyorum kimse tarafından, olsun, zaten bir olmuşa yok bir ölmüşe care, var mı fark aramızda gel sen söyle. 

Aslında hiç benim veya benimle olmamış şeyleri öylesine özlüyorum ki, farkında falan olduğunuz yok.
"Bir rüya olsa her şey, bir şaka. " avuntum, nefes almaya yetiyor anca. 

0 Yorum:

Yorum Gönder