Adisyonlu Yazı


Niyesi nasılı sormayacaksan şayet, devamsızlık ediyor okuyucu. Sen diyeceksin ki şimdi ne devam ediyor; hayat da dahil iyi kötü her şey, hayat hangi tarafa dahil sen seç.

Tek eşyası bir küçük sırt çantası olan çok kırgın insanlar gibiyim, artık gitmem için tek gereken istemem; beni tutan bir şey yok çünkü bazen bir an oluyor herkes benim bildiğimden çok daha değişmiş geliyor, yani sanki gidiyormuşum ama ayrılıyor olduğum yer zaten bulunduğumu sandığım yer değilmiş gibi.

Geçtim ben okuyucu, direnmeyi, bazı değerlere sahip olmayı, mutlu olmayı falan koyverdim doğrusu. Hem vermedim desem ne olacak, görünen köyü süs ağaçlarıyla kapasam bile bir şekilde sesi duyulacak.

Çok sırıtıyorum okuyucu, yani her iki anlamda da ama en çok öteki. Anların içinde duraksayıp kopuyorum büsbütün, dokuz milimetrelik bir camın ardından yaşıyorum her şeyi sanki, anlıyor musun, hiç sanmıyorum. Hani böyle hepimiz birer su damlasıyız da, herkes oradan buradan bir yol uydururken kendine, ben adezyona teslim oluyorum. 

Adisyon değil adezyon ama eminim benim adisyonum da kabarık olurdu. En az yirmi kalleş arkadaş, beş Allah'ın belası dost, yine sanırım bir o kadar can yakan aşık olunmuş kadın... Bu hesabı ödeyemedim ben okuyucu, galiba da dışarı atıldım, hayattan dışarı tekmelendim.

Yaşıyorum da... Yaşamın kıyısına dahi varamadan. 

0 Yorum:

Yorum Gönder