Gülümserken Aslında


Bazı insanlara hep gıpta ile baktım okuyucu, onlardan biri olmak istedim, delice saygı duydum.

Hani görür görmez iyi hissettiğin, enerjini yükselten, kişisel olarak bir sevgi hissetmesen hatta tanımasan bile etkisine girip mutlu olduğun, çabucak ısındığın insanlar olur ya onlardan bahsediyorum. Sürekli gülümserler, için açılır, nütkedandırlar, bilhassa hanımlara edecek iltifatları vardır hep ama öyle çapkın gibi değil, tonton ve neşeli ihtiyarlar gibi.

Tüm bunlara çok da yaklaşmıştım biliyor musun okuyucu, taa ki her şeyim dediklerimce adeta kimsesiz olduğumu fark edene dek.
Yalan olduğu gün gibi ortada olup ardında gece gibi bir ruh duran o deli dolu pozlarım, ezelden ve hakiki duran bariz abartılı gülüşüm, çocuksu tavrım... Dolu boşaldı göz yaşlarınca, geriye deli kaldı. Bir anlam ifade edemeyecek kadar kötü bir deli üstelik.

Gülümsetilmek için gecikildim fakat zaten hala da öncelenmedi, bunu mühim görmediler okuyucu, üstünde durmaktansa basıp geçtiler, üstüme kan sıçradı, kan içime işledi, kan içimde kurudu, içim de kurudu...
Deli dolu Alptuğ da benimsenmedi, kesik kesik Alptuğ da. 

Bu tarihi ben yazmadım ama başkası bari deneseydi silmeyi. Keşke.

0 Yorum:

Yorum Gönder