Tanışalım Mı?

Feri sönmüş gözlerinin ardından kayan zamanı tutup sevesim var da fırsatım değil.Seni incitenler,güvensizleştirenler utansın da sen şu yangın külüne bir şans tanımayacak mısın?Ruhuna dokunmak isteyene ürküntün,sevmek isterken çekincen bunlar da çok anlamlı;lakin bana da elzem bilmiyorsun,ellerim dikenliyse bunlar benden değil bana batmış olanlar.Uçurum korkusu uğruna yükseğe çıkmaktan kaçarsan bulutlara dokunamayacaksın.Vaad ederdim de maviliği sana,belki gözlerin mavidir,adın Derya'dır Deniz'dir diye korkuyorum,sana şirk koşmaktan,koşarken yine sana takılıp kafayı gözü yarmaktan...
Tanışmamız mümkün değil uzun zamandır ve bir o kadar zaman boyunca;utanırım,kendimi çiğneyemem ve bazı neticelerin iyice yerin dibine soktuğu özgüvenimi sana gösteremem.Tanışamam seninle,yahut yakınlaşamam;
Anlayamazsın sevdiğimi ki karşılıklıysa ben de öyle,uzak uzak ve ığıl ığıl yolunu gözlerken ne tesadüftür ki senin de beni seviyor olmanı bilmemeyi de kaldıramam üstelik anla...
Müsaade et kadın,gir hayatıma,yırt at huylarımı da utancımı da,çiğne izbe yuvamı,kestir sakallarımı razıyım;geri getir bana beni,cesaretimi,özgüvenimi,sevme yetimi.Kendimi bana ver ki bu da yalnız aşkınla mümkün,dilenmekten sayma ama sev beni.Hayatıma gir,adın nedir fark etmez,gözlerin ve saçarın da etki etmez;ancak tüm bunları yaparken de korkma,kaçma,sakınma,gözlerini kapatıp kollarıma uzanır gibi geçmişinden kopmuş bir güvenle gir hayatıma,ikimiz de çöplüklerimizden çıkıp tanışalım,değil yaralarımıza merhem olmak üstüne üstlük zırh olalım...
Beni diğerleriyle karıştırma,sevmeyi bilmeyen,yalandan anlayan,aldatmayı iyi bilen;çünkü sen hayatıma girip kadınım olduğunda benim bir geçmişim olmayacak,hiç yaşamamış gibi kalan vademin üstüne yalnız senine yaşayacağım romantik ve mutlu anlar olarak ekleyeceğim geçmişimi...

Tanışalım mı birbirimizin ve de kendimizin on defasından emin olarak belki ölümüne bir teşebbüs gibi ama çaktırmadan,hafif hafif duygular besleyerekten;birbirimizin etkisinde mi kalalım ne dersin,gözlerimizi alamayalım mesela,ayrı kalınca da akıldan atamayalım ne var.Değer,şu 3 günlük dünyada en çok buna değer;çoğu hayalin bile değemeyeceği kadar değer...
Bu ihtiyar ruhlu erkek çocuğu ellerinden öper gelirsen,içinde kırmızı bir balon da uçmak için seni bekler;bu koyunun koyusu kahve gözler parlayabilmek için sana bakmayı,hatta görmeyi diler,bu dudaklar henüz aralarından çıkana kadar yıkıma yol açan sevgi sözcüklerini korkusuz savurmak ister,belki bu ne idüğü belirsiz bacaklarım da sadece senin başını yaslayacağın bir kucak olmak için yaratıldıklarını itiraf eder;üstelik bu eller de güzelim,bu ince parmaklarım senin o güzel saçlarının tel tel arasından kayabilme ümidiyle ömrünü bu tuşların üzerinde çürütüyordur...

Bunu anlamak için hayatıma gir ve tanışalım,bu bir risk değil ama alalım;ben senim kalbini çalamam muhtemel de,gel ve sök kalbimi,ama gitme de üstelik,hissedebileceğimi bırak hissolabileceğimden bile öteye;bu da benim bencilliğim işte,gideme istiyorum,ama benim gidemeyişim kadar değil tabi;eğer benimki kadar olsaydı belki,bu senin özgürlüğünü kısıtlamaktı ama ben buna razı olamam;beni dert etme,benim için asıl özgürlük sen,tanımadığım,bilmediğim ama birkaç ömürdür beklediğim ve bekleyeceğim sen...

0 Yorum:

Yorum Gönder