Alışık Aşık

Samimiyet alışmakla mümkündür ki bu teşhise göre alışkanlık olarak birilerini edinmek de tutkudur bir anlamda.Tutku yalnız aşkla bezeli bir şey olmadığı gibi aşk da yalnız ikili ve özel bir ilişki değildir ama konu da bu değil zaten...
Toparlamak gerekirse diyorum ki,belki de yeterince alışamadığımızdandır arkadaş olamamak,o zaten öyle onu siz de biliyorsunuz;peki ya aşk?İşte istediğim telden çalmaya başladınız siz de,aklınıza yattığını hissediyorum..İşin yine kaç zamandır bahsetmeye devam ettiğim yanı şudur ki,bu alışma süreci ilerlerken bile az evvel dediğimiz gibi arkadaşlığa kaymasıdır.Bir insanın bir diğerine aşık olarak ya da aşık olacak şekilde alışması demek önceden de ona ufak hisler besliyor oluşunun yanı sıra bir ihtimalle daha sebeplendirilebilir ki o da tam anlamıyla kader...
N'oldu,böyle umut çıtalarınızı yükseltip birden çaat yerin dibine soktum di'mi,özür dilerim..Size de kıyamıyorum ki arkadaş,o şekil düşünmeyin siz onu;bakın bunu ben de yaşadım mesela,bazen de senelerdir tanıdığınız birine bir gün belki hiç manasız belki de birkaç vesileyle bir şeyler hissedebilirsiniz.Benim kafamdaysanız muhtemelen"Biz onlara hissederiz de onlar bize hisseder mi?"tarzında düşünebilirsiniz;yani açıkcası bunu ben de görmedim ama hep bekledim,hala da sırtımı dönmedim bu ihtimale.Biz birilerine yaşıyorsak biri de bize yaşar zaten...

Yalnız bu alışma mevzusunda bir başka kopuk var o da daha önce hiç sevilmemiş,daha doğrusu aşık olunmamış yine ben benzeri kişilerin ola ki bunu yaşama durumu olursa bilip bilmeden gösterebileceği türlü değişik tepki var,bunlar da karşı taraf tarafından çok farklı karşılanabilecek şeyler olduğundan biraz trajikomik şeyler yaşamak mümkündür ama sonuç olarak sevilmek de bir adım olduğundan,iddia etmiş olmayayım ama gerisinin bir önemi yoktur bence.Hoş,aşkın da samimi olduktan sonra bunu bile hesap etmeye gerek yok ama neyse...

Bizi alıştırmayanlar utansın diyerek tatlı bir kaçamak gibi bitirmek var bu kısa yazıyı da...

0 Yorum:

Yorum Gönder