Optimistik Yazı

Desen ki ilk kim kazanır şu hayatta, evvela affedebilen. Benden sana geç bir tavsiye sayın okuyucu: Seninleyken mutlu olduğunu çok net hissedemediğin herkes kimsedir, bunu unutma. Kurumuş kanları silmiş de yazıyorum bu satırları sana, yaranın kabuğunu tırnakla söküp atsan da kanamadığı yerdeyim, güvendeyim. Buraya nasıl geldiğimi sorarsan eğer, tek bir cevabım var sana: Kendime yakışmayandan vazgeçtim. Yan yana iyi değildik çünkü ben ve çıkarsız, karşılıksız delice değer verdiklerim; sadece bu değil, öfke de yakışmıyordu bana, mesela intikam yakışıyordu ama onun da sonrası kötü biri gibi hissettiriyordu. Ne yaparlarsa yapsınlar dedim kısaca, çoğu şeyin hakkını alabilecekken yanlarına kâr bıraktım bile isteye, neden? Cevap basit okuyucu: Onların yanına kâr kalsa da kalmasa da, benim onlarla hikayem bitmişti.

Sadece kendine insan,
Sadece yanındakileri mutlu ve güvende hissettirmekten sorumlu
Çünkü korku da duysa karşıdakiler, bir şey değişmeyecek.
Kendini geliştirmeli yani insan; daha iyi, daha mutlu olmak için zorlamalı,
Mutluluğu lüks görenler mutlu olamaz, bense mutlu olmaya mecburum, bilemezsin.
Zorunda olmak kırıyor zincirlerimi, zorunda olmak nefes aldırıyor, mutlu etmek için olmam gerek.

Ben hala affedemedim okuyucu, en azından bir şeyleri; muhtemelen daha da iyisini yaptım, affetmeme gerek kalmayacak kadar ittim. Yeterince ittiğimde anladım, gitmekte aradığımız itmekteymiş. Kaçmadım mı, çok kaçtım, bugün bile; görmek istemediğim insanlardan kaçtım, görünce üzülmekten, oysa ki bu kaçmak değil yön vermekti bir anlamda, yönümü güzele çizdim, devam edeceğim.

0 Yorum:

Yorum Gönder