İntikam

İnsanız işte,hepimizin kendi hakkında bilmediği bir şey varmış demek.Kendimi hiç böyle görmemiştim doğrusu.Sebebi çok eski bir mesele diyelim,ya da hayatımda kin tutacağım ve ölsem dahi elim yakasında olacak birinin ortağına rastlamam diyelim fark etmez.Aynı kuyudan çıkma ikisi de,aynı boka batma ve vesaire...

Siz hiç bir insanı öldürmek istediniz mi,ona işkence yapmak falan?Mesela gözlerini çıkartıp kendisine yedirdikten sonra kafatasındaki göz boşluğuna asit dökmek gibi sadist eylemler.İşte bugüne kadar bunların hiç biri aklımda yoktu,aslında yok da ama bugün o aşağılık suratı gördükten sonra içimde depreşen tarifsiz bir nefret ve intikam vardı.Bir yandan ben bu değilim desem de diğer yandan türlü sadist fikri kafamda canlandırıp açıklanamaz derecede zevk alıyordum...
Kötü biri olup olmadığım nihayet Allah'a kalsın diğerlerinden fırsat kalırsa ama,o olmadığım kesindi.Kendimden de nefret etmeye başladım o an ve bu nefretin sebebinin de yalnızca o iki ucube olması beni ayrıca zıvanadan çıkartıyordu.Bütün gün aklımda dolanan yegâne soru "Onları öldürmek için çok net bir fırsatım olsa,bunu gerçekten yapar mıydım?"
Yanlış anlamayın ben her gün ya da belirli aralıklarla birileri için bu şekilde bedel ödetmeler düşünmüyorum,sadece gözdem olan birkaç kişi var ve mesela bundan 10 yıl sonra bile karşıma çıksalar o kinin içimde biraz olsun olacağından adım gibi emin olduğum tipler bunlar.Hepsinin de canı cehenneme,istisnasız...
Bunlar ne mi yaptı bu kadar?Aslında meselenin kökü ben değilim,ben olsam inanın bu kadar sorun olmazdı;mesele geçmişten beri çeşitli şekillerde değer verdiğim bir insanın gözünden akan yaşa şahit olmam.Bahse girerim bugün o it de arkadaşımı çağırmam için camdan bana seslendiğinde beni hatırlamadı bile,ama ben o göz yaşını unutmadım.İşte intikam buna yarar belki,onlarda da unutulamayacak yaralar sağlamaya.(Bakın ne kadar da iyi niyetliyim)

Bunun yanında bir arkadaşımla da bu yüzden aram bozuldu,o ya da ben suçlu olmasak bile yine o bir iki it yüzünden.Kız yanımda olmak istiyordu buna itirazım yok,ama onun yanımda olmamasını istediysem de bir sebebi vardı;o an beni en iyi tanıyanların bile benden eser bulamayacağı bir ben gözlerimin içindeydi ki,bu benden mutlaka o da nasibini alacaktı.Onu uyarmıştım ama içimdeki o kin dolu,öfke dolu,sadist ve mazoşist pislik kendini gösterip "İyi misin?" sorusuna "İyi olsam gidecek misin?!" cevabını verdi.Kızın bunu hak etmediğini inkar ediyorum,ama o bunu hak etmiyorsa ben içimdekini hiç etmiyordum...
Yıllardır o olmaktan kaçtığım için hiçbir olayda ses çıkartmayıp,geri planda durup,alttan almıştım ki korktuğum başıma geliyordu,size hiç böyle oldu mu?Yıllarca sustum her şeye karşı,uymadım belki ama hep sustum ya da bir şekilde susmak zorunda kaldım ve sizler bunun o kursağında kalmışlığını hayal dahi edemezsiniz...
Sonra ondan özür diledim ama sıfır uzlaşma ve anlayış sahibi bir şekilde davranınca ister istemez olumsuz bir tepki verdim o halde.Aslında hala normale döndüğüm söylenemez,aklımdan hala o p*ç kuruları geçiyor ve farkında olmadan dişlerimi sıkıyorum...Keşke o birkaç damla gözyaşına karşılık bir damla olsun kan akıtabilseydim...

Allah'tan din dersi geldi de bir kötülüğü aklından geçirmenin onu geçekleştirene kadar günah olmadığını öğrendim,bu da demek oluyor ki henüz kötü biri sayılmazdım;şimdiyse ilginç bir şekilde hem kötü olmaktan korkuyor hem de bazı sadist hayallerden hazza benzer hisler kapıyorum...
Kötü biri değilim di'mi ben,adam olur di'mi benden?
Bu arada yine kalan sahalar bizimdir,şayet kaldıysa;bir yerlerden beni iğnelemeye çalışanlardan hakkımı(doğrusu intikamımı) bu dünyada alabilmektir isteğim,"Gidince bunu da yazarsın" diyenlere inat bu cümleyi bile yazdım çünkü,kendime yakışır şekilde pervasızca...

0 Yorum:

Yorum Gönder