Aynı Dünyalar

Uzun zaman geçtikten sonra dostlar,yani artık değer verdiğiniz birileri sizin için hiçbir anlam ifade etmemeye başladığında,başka birisiymiş gibi geldiğinde;kendi dünyanızın olduğunun farkına varıyorsunuz,ne o buraya gelebilir ne de siz oraya gidebilirsiniz..''Ayrı dünyaların insanıyız''geyiği gibi birşey değil bu,alışkanlıklar ve vazgeçilmezler bunu bu hale getiriyor;vazgeçilmeziniz olan kişinin yokluğuna alışmanız ve onun hem sizden vazgeçip hem de yokluğunuzda bir anlam bulamaması buna en güzel örnek sanırım..Yeri gelir mutlu olması için elinizden geleni yaparsınız lakin ne elinizden gelen ne de gelmeyen onun mutluluğuyla alakadardır bazen,sanki kader araya bir çit çekmiş de ölsen aşamıyorsun;yok o bile hafif olur,sanki arada hiçbir engel yokmuş,ama birleşebilmek ve onun da seni sevmesini beklemek için hiçbir sebep yokmuş,daha da kötüsü asla olamayacakmış gibi,bu denli ayrı,berbat,mahrum,mağdur...
Bu tarif ettiğim hissi kazanmanın en kolay yolu seni neden sevmediğini sayıklamaktır içinden,en alakasız,en olmayacak,en mutlu ve en hüzünlü zamanlarda;işin püf noktası da şu ki bu soruya bir cevap bulamamanız gerekir,misal ben..Evet sevmiyorum artık ve belki sevmişiliğimle bana lanet;ama insan geberircesine merak ediyor sayın okuyucu,titreye titreye,kızarak ve korkarak merak ediyor ama bağıramıyor bile büyük haksızlık...

Olan oldu,ölen öldü;hiçbirşey olmamış gibi,ama hala ölü..Yani uydurma bir bahanesi bile olmamış bir adam var karşınızda,pardon doğru ya dersler var,dersler,dersler,dersler.Bana bu kadar ders verilmesine ne gerek vardı Allah aşkına,toplumdaki bilmem kaç bin tane aşka inanmayan cahilin içinde bir de ben olsam neydi sanki...
Ha bu arada yanlış anlaşılmaya mahal vermeyeyim,ben kehribar gözleri,saçların arasındaki bir tutam açık teli unuttum;okul koridorunu,koyu kahve gözleri değil..Amaan,hem bu neyi değiştirir ki zaten;elinde olmadan birşey yaşa,çırpın,sürüklen,unutman beklensin kırmamak için onu da yap,sonra unutmaya başladığında bir başkası,sonra yine aynı.En büyük korkum bu işte benim,bunun ötesine geçememek,bu döngünün altında ezilmek,bir köşeye yığılıp kalmak...
Ayrı dünyaların insanı değiliz biz,hoş tanımadı ki nereden bilsin,zaten yine ne fayda bilse bu saatten sonra.Nedenini soramıyorum,uydurduğu basit bir bahaneyle sınırlı kalmanın beni daha az üzeceğini biliyorum çünkü;çünkü tezatlıklar var anlatamam burada...
Üzgünüm evet,hala,yine ve aynı,tekrar üzgünüm..Çünkü üzmek istemeyenler üzdü beni,inanmıştım gözlerine;hoş,birşey söylemeseler ona bile inanacaktım,zaten ki inanmıştım çünkü aşıktım ama anlatammıştım..Aşkı bilmez misin sen,bu yaptığın sade çingenelik...

0 Yorum:

Yorum Gönder