Ne Yapayım

Ne yapayım yani şimdi;geçmişte yazdığım onca yaznının ve kişilere edilen ithamın artık hiçbir anlamı olmadığına göre hepsini çöpe mi atayım.Çok sevdiğim Ceyhun Yılmaz'ın da söylediği gibi,şiirler yazılanlara değil yazanlara aittir.Evet ben de koca bir çöplü görüyorum bu sayfanın derinlerine indikçe,aralarında pek çok insanın mükemmel olarak yorumladığı altın gibi cümleler de olsa amaçladığı şey ve hitap ettiği yüzünden kendi dizelerime bile küsmek üzereyken dedim''E,benim günahım ne?!''Yoktu da zaten,bal gibi yoktu.Sanırım bendeki bu yersiz vicdan azabı ya yazık olduğunu düşündüğüm zamanlarım için bir haykırıştı,ya da birilerine''Değer miydi?''demenin bir başka yolu...

Değişim hayatın olmazsa olmazıdır tabi ama bendeki ve hayatımdaki bu u dönüşü beni bile şaşırttı.Yazdıklarım açısından geçmişi toparlamak gibi bir lüksüm en azından şimdiden sonrası için yoktu.Yalan olmadı belki yazdıklarım,ancak bir nevi geçersiz sayılmıştı.Bu en çok da benim için böyleydi,tabi bazıları-en azından beni bilmeyen bazıları-hala inanabilirlerdi de bunlara.Ancak ne onların inanması birşeyi değiştirecekti,ne de bütün o yazılan şiir,seranat,lütuf ve ilanların orada dut gibi kalıyor olması...
Dedim ya,ben aynı ben;insan değişmeyip hayat değişince bunun o insana olan etkileri dışarıdan çok farklı ve özellikle de olumsuz olarak yorumlanmaya müsait oluyor tabi.Ama bana ne canım,isteyen istediğini düşünmeli...

Bazen içinizde kalır bazı kötülükler,yapmak istedikleriniz;mesela son bir hakaret etmek istersiniz ya.Ama şunu söyleyeyim ki bunu yapmak da işinize yaramıyor,yapmayınca da yine işinize yaramayacak bir büyüklük sizde kalıyor.Diyeceğim o ki;madem herşey ve herkes eskimeye mahk'um hayatlarımızda,madem ki sadece biz ayakta duracağız kendi hayatımızda;öyleyse büyük kalalım,ki kendimize karşı vicdanımız süt kadar temiz olsun...

0 Yorum:

Yorum Gönder