Üstlenmek Kötüyü


Bazı şeyler diğerlerine kıyasla biraz pistir okuyucu, yine de birilerinin onu yapması gerekir. Gel gör ki insanlar bunu görmez çoğu zaman, görmemeyi tercih ederler doğrusu; tabii sizin elinizi taşın altına koyuşunuzu da bundan memnuniyet olarak değerlendirirler, beyinleri böylesine sığdır fakat bunun farkında olmadıkları için sizi değerlendirme lüksünü her daim kendilerine hak görürler, varsın görsünler.

Alptuğ'un artık yeterince sert olması gerekiyordu anlıyor musun okuyucu, öyle göstermelik falan da değil. Hani o ona sürekli "Değişeceksin." diyenlere artık "Eserinizle övünme vakti" demesi gerekiyordu; hep alttan aldığı, tartışma çıkmasın diye yerli yersiz özür dileyip kendini de hep suçlu hissettiği o tiplere artık onu sindiremeyeceklerini ve üzerinde baskı kuramayacaklarını göstermesi gerekiyordu. Alptuğ'un inan bana bütün bunları gerçekten sert, gerçekten kararlı yapması gerekiyordu ki... Birazcık da o önemsensin, onun dediğinin de bir kıymeti olsun. Çünkü girdiği tartışmalarda hep empati yaparken o, karşı tarafın haklılık uğruna onu yok sayışını yeni yeni fark etmişti...
Bu zamana kadarki aşırı yapıcılığının etkilerini ancak aşırı gaddarlıkla silebilirdi.

Alptuğ en ufak kötü bir şey yapmaya görsün, herkes "Hani şöyle iyi böyle kibar biriydin?" diye yaftalar, kimse durup "öyle bir adamı bu hale kim, ne getirdi?" sorgulamaz. İşin kötüsü bu sadece benimle ilgili değil, herkes yaşıyor bunu, herkes eziliyor hep, sadece bir deli ben oturup bunu mesele ediyorum, haliyle oklar da bana dönüyor.

Alptuğ sevgileri yarınlara bıraktı, yarısı da dünde kaldı ama dün öldü artık. Ne acı ki gerektiğinde kötü olamadan var olamadığımızı öğrendim, ancak birileriyle sert tartışmalara girip kafa tutunca "Dur biraz, bunun da bir benliği varmış." oluyor. Çünkü onlar kendilerinden hiç taviz vermedi bugüne dek, hep sen ben verdik, hem de öyle verdik ki haberleri bile olmadı. Haksız mıyım?

Dengeyi korumakta bütün mesele, kimseye diş göstermeden ilerlemiyor ne yazık ki hayat, ayrıca görmesi gerekenler dışında tek bir kişiye bile gösterirseniz o dişi. Sonrası kötülük işte. Gerçekten salt kötülük, üzerinde tartışılamayacak kadar kötülük.

Ben Alptuğ, bazı insanlara karşı, mümkün olduğu kadar az da olsa kötüyü ve kötülüğü üstlendim; durduk yere değildi bu ve inanın bana ileride hiç kötülük olmasın diye yaptım. Çirkindi, yanlıştı, benim de içime sinmemişti belki ama olabilecek şeylerin en mantıklısı denli gerekliydi elimi taşın altına koymak, hatta taşı unutmak. 

0 Yorum:

Yorum Gönder