Alptuğ Değilsin


Fakir olduğunu anlamak ancak öyle olmayanı görmekle mümkün ya, başka bir ihtimali bilmek bildiriyor ya bizi bize aslında. Ben de şimdi bildim.

Şimdi bildim, hiç hissettirilmediğim, yoksun olduğum ne kadar duygu olduğunu. Güçlü oluyor bilmezken insan, nesi eksik, kimi eksik, tam olarak neyden mahrum bilmezken.

İyice kalın artık kalbim,
Eninde sonunda iyiler kazanmıyor, unut bunu
Ben kaybettim okuyucu.
Biraz kötüyüm artık, biraz başka bir şey, kayıp belki biraz... Önemi bile yok bunların.
Tedaviye cevap veremem artık, anlayacak bir şeyim kalmadı. Sev beni okuyucu, lütfen kendi kendine. Şimdi nasılsan, hep öyle uzak kal. 

İyi bilmeseniz de olur beni, çoktan çekilmiştim zaten, her iki şeyin arasından, her kalabalıktan, eşikten.
Üçüncü bir şahıs gözünden bakın bana, ikinci yoksa bile.  Hakkım? Helal olmadığı bi'en az 5 en fazla 12 kişi falan, oysa sen girip bunu okuyorsun ya, eğer onlardan biriysen bile artık içinde acıma mıdır boşluk mudur her ne ise onla aklına getirdiysen beni ama karşıma çıkarsan seni öldürmemden korkuyorsan.
Bu korku o kadar yerinde ki, yine de, sana bile helal olsun.

Ne? Çoktan bilmiyor muydunuz sanki okuyucu? Başka biri olduğumu artık, bir noktada dayanamayıp bıraktığımı, eski tadımı vermediğimi... Yalan söyleme okuyucu, zaten doğruyu da söylesen bir şey değişmez. De hadi. "Sen Alptuğ değilsin." desene. N'olur der misin okuyucu? Hatta bana kızar mısın biraz? Benim suçum değil derim ben de belki, sarılmaya kalkarım.
O zaman beni itme olur mu, yere değil derine düşerim, bilmiyorsunuz. 

0 Yorum:

Yorum Gönder