Geçmişten Gelen Sinir Krizi


Tam her şeyi yoluna koymuşum, iyi kötü bir iş güç de tutturmuşum, okul desen iyi, yanımda iki üç aziz dost... (Doğrusu iki üç bile fazla geldi ama alışırız zamanla) İlla burnumun dibinde bitecek geçmiş di'mi? Hayır bir de beni takılı kalmakla suçlarlar.

Hep aynı şey: Vakti zamanında beni bir başına, yalnız, acılar içinde, kapana kısılmış bırakanlar -ki inanın abartmıyorum- pat diye çıkar gelir aylar sonra. Artık yalnız mı kaldılar, dur yine şu çocuğun saf sevgisiyle oynayayım da moralim düzelsin mi dediler onu bilemem, bilmek de istemem. O kadar ama o kadar yalnızdım ki, o kadar tırnaklarımla geldim ki her nereye geldiysem, her kim olduysam bunda kimilerinin kötülüğü öyle çok ki okuyucu... Vallahi sen biliyorsun kaç kez eşiğine gelmedim mi bazı şeylerin. Neyse, yeri değil. Yalnız kaldılar ve yalnızlığı en iyi öğrettikleri insana geldiler.

Onlar sandı ki ben yine kapımı açarım, bağrıma basarım; salak olduğumdan da değil, bile bile bir daha gideceklerini, yine de bir süre olsun yanıma alıp deneyecek kadar yalnız olduğumu düşündükleri için hala. Ki kıymeti yok artık insanlılığın, bir önceki yazımda da dediğim gibi, sadece iş var artık; bu da yalnızım demek değil, o aziz dostlar... Onlar bana öğrettiler alttan almamayı, biri sırf kalsın diye sineye çekmemeyi; kabul ben de belki biraz kaçırdım dozunu, oysa içime sorsan hala az bile biliyor musun okuyucu?

O kadar isterdim ki kapılarımı açmayı. Her defasında içimden delice bağırdım, kendi boğazımı sıktım kaç kere "YAPMAYACAKSIN" diye, "BİR DAHA İNANMAYACAKSIN" diye. Sonrasını da gördün, yeni gelen kimseden sevgimi şefkatimi esirgemedim, esirgemem, hala pamuk gibi, peluş ayı gibi bir adamım. Ama bir 5-10 kişi için cehennem olsam az gelir, bunca şeyin üstüne bunu da bana çok görmeyiniz oldu mu? Eylül'le tartışıyoruz bazen iyi nedir diye, hani herkes kendince iyi falan filan; ben de iyiyim işte, beni rahat bıraksanız, canımı yakmasanız herkese de öyle iyiyim ki, anlatmama da gerek yok, görüyorsunuz işte.

Neymiş, yeniden Twitter'a döndüğümde ilk iş birilerini engellemişim, sonra da tweet atmışım: "Geri dönüşüm iki türlü zor: "Beni bu hale sokan ***larını bulup engellemek ve iyi dostları bulup kavuşmak" falan tarzında. Sen bu cümleye alınıyorsan demek ki bir şey yaptığını kabul ediyorsun bana, et; etmesen bile aylar sonra profilime girişinden belli, artık azap mı duydun yoksa canın can yakmak mı istedi o sana kalmış. 
Hepinizin yolu açık olsun, çünkü artık benim bir yola bile ihtiyacım yok. Eyvallah.

0 Yorum:

Yorum Gönder