İş


Makineleştim artık iyice, yeterince vaktim olan onca şeye hemen dört elle kapsamlıca sarılıyorum, bir şeye sarılmadan düşerim gibi geliyor, belki de zaten düşük olduğumu fark ederim gibi.

"Bir daha asla"larla kurduğum o masum korkular uzaklaştırdı beni ihtimalin i'si ve her şeyden. Belki birinden hoşlanıyordum, belki kaybetmemek için söylemedim, belki haklı belki geç biriyim şimdi, peki fark ediyor mu en önemlisi. 

Kapadım kendimi, buna da kılıf uydurdum bir güzel; bir işim oldu, işimi yapmazken bile işimi düşünüyorum, böyle olmasını çok seviyorum, çılgınca işimleyim ve yorulmuyorum; benden talep edilmemiş olmasına rağmen işimi hemen başlayarak belki fazla detaylı ve kesinlikle ciddi zaman vererek yapıp kendi sınırlarımı zorlamaya çalışıyorum, tam kapasite olmaya... Hep istediğim hayat, geceleri sabahlara kadar işimi yapıp, zaman mefhumumu kaybedince uykuya dalıyorum. Aslında her gün zaten yaptığımdan hiçbir farkı yok, sadece artık bir amacı var.

Böyle olunca, öyle ya da böyle adı sorumluluk olan herhangi bir ceket giyince; düşünmemesi gereken her şeyi daha az düşünüyor insan. Ayrıca -biliyorum normal insanlar için bu zararlı ama- kendini kapamaya da anlaşılabilir bir yol oluyor; işime odaklanmalıyım diyorum sürekli, insanlarla tanışacak vakit değil, aşk acısı çekecek vakit değil, eski dostlar için üzülüp içinde bulunduğum hale kahredecek vakit değil, duygusal herhangi bir ilişkiye ayıracak vakit yok. Artık sadece iş var. Çünkü ben öyle istiyorum, meşgul olmasam bile meşgulüm, buyurun bahanem. 

O hani filmlerdeki, işinde çok yetenekli ama ruhunu satmış insanlara döner miyim? Yaklaşırım ama dönmem gibi. Hem zaten hep böyleydim ki, işim sadece arkamı yaslanacağım bir duvar oldu. Hep yalnızdım, insanlara hiç alışamadım, yakınlık kuramadım, hatta doğrusu beni sevenlere kendimi yakıştıramayıp çoğu zaman kötü bir tercih olduğuma kendimi inandırıp kaçtım, kimseyi sevdiğimi değil onlara, kendime bile söyleyemedim uzun zamandır.
Böyle anlattığıma da bakma ha, benimki bir kariyer takıntısı değil, yaptığım işi iyi yapmak sadece düsturum; yoksa bir rekabet, kibir, sürekli yükselme arzusu falan bunlar boş işler. Ben hep olduğum gibi burda da mevzunun başka yerindeyim.

Neyse okuyucu, iş beklemez. Hepsi bitti çoktan ama yine de beklemesin işte, çünkü ben de duramam. Fizik biliyorsundur sen kesin, durursam düşerim, düştüğümü hatırlarım, yahut sadece hatırlarım. Duramam okuyucu, sıcağıyla hatırlamadığım bir ölüm, bir yalnızlık bastırır durursam. En iyi halimi görmek istiyorum okuyucu, tek başıma nereye kadar gidebildiğimi görmek istiyorum. Yoluma çıkma okuyucu. Ben eski ben değilim, sen bile inanıyorsun artık.

0 Yorum:

Yorum Gönder