Zaman Acısı

Bu yazıyı yatakta inim inim ama sessizce kıvranarak yazıyorum. Kimse farkında değil, herkes bir şey biliyor ama şuan kimse yok. Ben. Yapayalnız ben. Ben niye yalnızım biliyor musunuz kendi eşekliğimden biraz da. Can dostumu kırdım, onca senedir gidenlerle kıyasladım istemeden, hatta farkında bile olmadan. Şimdi ise zamana bıraktı biz'i. Belki de bitirdi direkt ama bu sanırım yumuşak ifadesi. Şimdi yine kıyas gibi olacak ama ben ömrümde "bir süre konuşmayalım" diyen kimseyle konuşmadım bir daha. Düşman bana zaman, hiçbir şeyi unutmamam ve her ayrıntıyı günümüz ile eșleștirmem...


Resmen bir şeyi düzeltirken başka bir şey yıkıldı. İnanın çok çabalıyorum, bir noktada çaba bile zarar oluyor anlayamıyorum. Ömür boyu sadece her şey iyi güzel olsun istemiştim başka bir şey değil, bunu herkes biliyor aslında, hepsi biliyor neleri ne iyi niyetlerle yaptığımı. Neden böyle yapıyorlar. 

Biliyorum dışarıdan sağlıklı görünmüyor şu sıralar, değil de zaten ama her şeyi kaybediyor gibi hissediyorum, belki de ediyorum. Bu benim ürkütücü panikli davranışlarımın ardındaki korkuyu neden kimse görüp okşamıyor. 

Keşke biri kendini yerime koysa, böyle yapmak yerine merak etme ben seni anlıyorum bu sadece zor bir dönem deyip başımı okșasalar geçecek her şey. 

Hayatımda yeni bir sineğe dahi yer yok kesinlikle, bari benim olanlar benim kalsaydı. Sanırım finalde eksik biri olmayı kabul etmek zorundayım. Her şey için özür dilerim.

En kötüsü: Hala bir en iyi dostum var mı emin değilim. Yokum dese yine tamam, varım dese yine tamam ama zamana bırakıyor, beni en büyük düşmanıma bırakıyor. Önce konuşma kesilir, sonra hayat telaşı, derken unutulur insanlar, başkaları alır yerlerini veya ölür birinden biri. Zaman bundan başka nedir? Gösterin bana ne olur zamanın çözdüğü bir şey gösterin Allah için okuyucu! 

0 Yorum:

Yorum Gönder