SON OLANLAR İÇİN

Herkesin bir fikri vardı sevgilim bu paslanmış coğrafyalarda,herkesin söyleyecek bir sözü,yiyecek bir haltı vardı.Kimse savunduğu şeyin babasının oğlu olmadığının farkında değildi,iyi veya kötü herkes duygularına yenik düşmüş,akıl dışı ve pişkince davranmaya müsaitti,öyle ki tepki göstermeleri gereken kişi,kurum ya da her ne haltsa artık,onlarla bağlantısı olduğunu akıl ve mantıkla asla ispatlayamayacağı her türlü şeye de aynı kini besler hale gelmişti.Baktığımız her yerde ayrı bir öfke,kin ve boktan bir düşmanlık,duyduğumuz her cümlede bir ötekileştirme.Artık benim gibi metin ve aklıselim olmaya sevk eden ve bunun için direten insanları bile hiçbir gerekçe olmadan suçlayabiliyorlardı.En vatansever bile en kafir oluyordu bilmeden,ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri olmadığından emin olabileceğin güya ülkücü,güya solcu,güya bilmem ne olduğunu iddia eden herkes sürü olup aklına eseni yapıyordu.Bunun yanında işsizlikten beyni midesine düşmüş kişiler de durup durup eski defterleri açıp aynı boktanlıkla karşılaştırmalar yapıyordu,alakası olmayan şeyleri birbiriyle bağdaştırıp''Hadi bunu da açıklayın!''diye gerzekçe meydana fırlıyordu,örnek olarak gezi olaylarında sokağa dökülenler niye yok,hepsi terör yandaşı diye laf atabiliyorlardı ama bunun gayet doğal olduğunun,yani en iyi tolluluktan bile birkaç soysuz çıkabileceğinin bilincinde olmaksızın kalan insanların da kurtardığı birkaç ağacı iki senedir başına kakıyorlar,bu insanlar hiç şehit vermiyor mu sanki?!Ayrıca burada asıl celallendikleri meselenin de ne park ne de o olaylar değil de,bazılarının(hatta dini bütün bazılarının) gerçek anlamda peygamber yerine koydukları kişiye karşı alınan tavır olduğunu çoğumuz görebiliyoruz;kaç kere diyeceğim din dışında hiç bir şeye ölesiye bağlanmayın diye,ama dinleyen kim tabi.Başa dönecek olursak;halbuki asıl senin açıklaman gerek ey akıl kıtı,nasıl kurdun böyle aptalca bir mantığı...

Misal bakınız ben de bir sanatçı sayılırım ve bu konuda sık sık tekrar ettiğim barış,özgürlük ve refaha dayalı kendi ilkelerim var;kırılan dalın da vurulan canın da her zaman yanındayım ve her ikisine de eşit değer veriyorum,yarın öbür gün savunması gereken yeni bir şey çıksa da bu eşitlik bozulmayacak...
Çünkü ben biliyorum ki bir kesim bir zulmü,haksızlığı ya da her neyse diğerine göre daha reva görebiliyorsa çatışmanın çıkışı olmayacaktır,ırkçılık da cinsiyetçilik de buna bir örnek mesela...

Önüne gelenin militarist duyguları kabarmıştı zaten,bugüne kadar hiç adı anılmamış s**imsonik kimseler kırk yıllık milliyetçi,vatansever olmuştu ve işin kötüsü,diğerleri,yani gerçek vatanseverler bile nefsine yenik düşüp amaçsızca,olan akıllarını kullanmadan kuruyu da yaşı da yakıp yıkmakla meşgul olduklarından bu sahtekarları ifşa etmiyordu...
En nefret ettiğim şey oluyordu,herkesin bir bildiği vardı ve asla o işler senin bildiğin gibi değildi."O zaman ne anasını satayım?" dediğinde de herkes geri kalanını gömüyordu,beynini yıkanmaktan korumak için kimseyle konuşmaman gerekiyordu...
Herkes sahadaydı artık,istediği an,istediği kimlikle kaynıyordu araya...
Sükuneti dik tutmak isteyen,insanları nefsine uymaması için uyarmaya çabalayan biz gibi kişilere de bu it kopuklardan birkaçı kendilerince safsata dolu argümanlarla saldırıyor(Bu safsata konusunu Alev Alatlı'Nın Hadi Baştan Alalım kitabını okuyarak daha iyi incelemenizi isterim),buna karşın zaten aklı uçup gitmiş olan iyi niyetli halk da onlara uyup asıl kendilerinin tarafını tutan kişilerle boğaz boğaza gelebiliyordu...

Biri iç savaş mı dedi,iç savaş tam da budur işte;birilerinin fevkalade boktanlıkla hareket etmesi ve kimsenin ne halt yediğini görmeden misliyle devam etmesi,buna ek olarak karşı tarafın da kendi yediklerinin yanı sıra bu haltları görüp daha da celallenmesi gibi bir kısır döngü..Halbuki karşı taraf bile yok ama bu her halt hakkında bir fikri olan aşırı uçlar şuan halkın içerisinde kim ne derse desin gayet de muvaffak olduklarından ötürü,onların kendilerince yaptıkları danışıklı dövüş,halkın koyun olmasıyla da bütünleşerek iç savaşı sağlıyor...
Evet koyunsunuz siz,yani falanca parti binasını basıp,türk bayrağı asıp,sonra da bayrağı çıkarmayı unutup bayrakla birlikte yakan kişiler,vandallar,yani şerefsizler,namussuzlar ve daha da ötesi.Sadece onlar da değil,mantığın artık annesinin nikahı olduğu bir olay olarak her doğudan gelen otobüsün taşlanması.Ulan eşoğlueşekler,hedefinizi düzgün belirleyin de başınıza sarmayın beni;es kaza bir şekilde geçim için,onun bunun için doğuda yaşamak durumunda kalsaydınız ve başınıza bu olay gelseydi şimdi hiç kimseyi s*klemez de şuan içinde bulunduğunuz bu gruba sonsuz bok atardınız yalan mı?Değil,kimse de bunun yalan olduğunu iddia edemez...

Derdin teröristleyse git teröriste saldır,şehrin içinde bu kadar kargaşa yaratabilen sen dağa mı çıkamayacaksın,ya da emin değilim ama ola ki savaş ya da çatışma dedinmi ödün patlıyorsa,böyle ucuz ve sahte kahramanlıklara girmeyeceksin,bu da bir primciliktir,her ne kadar kendini kandırabilsen bile...
Ayrıca eminim ki şu çinli diye koreliyi,japonu falan döven tiplerle aynı sülaledensiniz siz,yoksa böyle bir salaklığın asla üstü örtülemez...
Sorun da bu ya zaten,kaos ortamında olduğumuz için her şeyin üzeri örtülüyor,kim ne p**lik yapıyorsa anında unutuluyor.Gerçek kötüyü göremediğinizden dolayı da isterseniz melek olun önünüze gelene saldırıyorsunuz,buysa bana ve pek çok diğer insana sizin gerizekalı olduğumuzdan başka bir şey ifade etmiyor kusura bakmayın...

Vatanseverlik,Milliyetçilik,Barışçılık yahut herhangi bu tarzda değeri savunduğunuzu bu şekilde deli danalar gibi davranarak kimseye ispatlayamazsınız,ha n'olur,birgün bir yerde kör bir kurşun sizi de bulur,yaktığınız gibi siz de yanarsınız canınız ziyan olur...
Tamam hele ki şu dönemde bu ülkede adam gibi adalet kalmadığının ben de farkındayım,bunu herkes biliyor zaten,ama bu kendi adaletini oluşturmayı da gerektirmiyor;zira bu ülkede adalet öyle yok ki o zaman da haklıyken haksız duruma düşme ihtimaliniz neredeyse kesin...
Telaşlı hareket etmeyeceksin,kime ve nasıl saldıracağını derin planlayacaksın ki ölüm vuruşu yapıp son verebilesin bu pişkinliğe,zulme,teröre.Türkün kürdün tek yapması gereken bu kadar basit bir formül aslında,yapabilirsek güzel günlerin bizi beklediğini de garanti ederim size;şayet siz bu sözlerimi yanlış anlamayıp,yanlış kişiye ya da oluşuma ölüm vuruşu yapıp savaşı iyice körüklemezseniz eğer...
Çünkü risk her geçen gün artıyor,yaşamak kumara dönüyor artık;o yüzden lütfen sadece biraz akıl,çok bir şey istemiyorum canım halkım,istisnasız hepinizi seviyorum... 

Bakın beynimizi yormadan basit basit düşünelim,hepimizin istediği ne?Mutlu olmak,çocuklarımızın mutlu olması,huzurlu olmamız,şehit gelmemesi ve vesaire;onların yaptıkları bunlara zerre fayda etmiyor,ama ya sizlerin yaptığı?İstediğimiz şeyleri elde etmek için gereken şeyleri yapmamız gerekir,anlık olarak yalnızca nefsimizi mutlu ve huzurlu kılacak şeyleri değil.Bunu düşünememek de en büyük aptallık,kendinize gelin artık ey şanlı Türk halkı,Atatürk'ü hatırlayın...

SON OLARAK HER ZAMAN SÖYLEDİĞİM ŞEY;
Kürt var kürt var,Türk var türk var...
Allah var,hatırlayın;unutmadan hatırlayın...

3 Yorum:

  1. zaten ne geliyosa hep bi acelecilikten bi şeyleri anlamamaktan ziyade anlamaya fırsat bulamamktan bu fırsatı her seferinde kendimiz tepmemizden. akıl büyük nimet kullanmasını bilen. cahillik asla tesadüf değildir.şu kafadaki organı kullansak aslında bi sorun kalmıcak.

    YanıtlaSil
  2. Bu kadar dil dökmüş olmak işe yarasa keşke. Keşke insanlar içlerindeki saçma sapan öfkenin nereye kusacaklarını bilemedikleri o aptal duygunun vatanseverlikten çoook uzak olduğunu bilseler, anlasalar, görseler.

    YanıtlaSil
  3. Konuştuğunda ve yazdığında insanları tedirginliğe sevk ediyorsa o insanın içindeki karanlığın yansımasıdır , eğer insanları heyacanlandırıp umuda ve mutluluğa sürüklüyorsa o yazanın söyleyenin kalbinin pırıltısıdır.
    Biz o pırıltıyı görmediğimizin AYDINLIĞINA inanmıyoruz maalesef

    YanıtlaSil