Sadece Ad

Şöyle bir düşündüm de bugün,adını bildiğimiz çoğu şeyden haberimiz yok mesela;bu bahardır,bu son bahar diyemiyoruz.Ama bu aşktır,bak bu da hüzündür diyebiliyoruz,hatta benim gibiler bunu çoğu zaman bir kadının yüz hatlarında keşfetmeyi tercih ediyoruz..Kadın demişken onun da adı var sadece,ama giden kadın,ama seven kadın,ama güzel bakan kadın;bir adı var sonuçta,asıl adı da var aslında ama çoğu zaman yazmaya ve ağıza almaya kıyamadığımızdan kadın kalır sadece...
Milyonlarca kadın var,farklı farklı isimlerde;ama bir erkeğin bir kadına sağladığını asla deneyimleyemeyeceğim şekilde ben,bir kadının adaşı bütün kadınlara mâl olduğunu gördüm.Evet gördüm,ya da yaşadım,ya da deneyimledim ne fark eder?
Sadece bir adın etkisi değil bu,hiç bir ad güzel değilken bir diğerinden;ki itiraf etmek gerekir,çoğu kadın da diğerinden çok güzel değildir,sadece bazılarının yüzüne söyleme ihtiyacı hissedersin bunu;"Çok güzelsin..."

Adını bilmediğin birine aşık olmak hala tuhaf mı böyle düşününce,ya da değer verdiğin birinin ismini unutmak çok mu mantıksız?Peki ya hitap,yani onun için tam tersiyse bile ona söyleyebileceğin bütün sevgi sözcüklerini adına değişmeyeceğin bir kadın varsa.Dedim ya sadece ad,sıradan bir ad;ben o adı öyle kılana hastayım işte,onu yaratana.Kim mi?Şuan için kimse,ama açık kapı bırakmamak da haramdır,umutsuzluğun haram olduğundan yola çıkarak düşünün...
O dediğim insanlar hep çok başkalar,göstermek anlamında değil bu ama kesinlikle gösterge anlamında;yani içinde kimin ne kadar çok olduğunun göstergesi gibi,daha da fazlası...
Murtaza mesela,şu adına Taç Mahal'in yapıldığı sultan Murtaza,ad sadece ad olmasa Murtaza Murtaza olur muydu?

Aynı sebepten ki geçmişi hatırlatan kadından da kaçılmaz günah,günahla yaşayabiirsin belki ama aptallık,onunla da yaşayabilirsen yaşama sen zaten;gayrıihtiyari bile olsa bir isim benzerliğinden herhangi kimseyi kaderinden çıkarmaya cüret edebilecek kadar küstah ve kâfirsen...
Evet evet,bütün gün okulda telefonsuz,her tenefüs arasında bön bön duvara bakarak tam da bunları düşündüm,en çok da eve gelip,biraz bisküvi ve kola atıştırdıktan sonra oturup size yazmayı;üstelik de bir sebebi yok,ama olumlu bir gelişme olarak ilk defa,düşüncelerime dahil etmedim kimseyi,atlamış gibi sanki,artık atlatmış gibi.Adını anmadım en azından o da kâfi,koymadım;adıyla yaşamayı öğrendim belki,zaten de ondan uzak yaşamayı,pardon yaşamayı da değil,öyleliği...

0 Yorum:

Yorum Gönder