Kadıncalı

An itibariyle sakıncalı sözünden kadıncalı kelimesini türetmiş bulunmaktayım..Şöyle izah edeyim;
Benim gibi hayatında en çok iz bırakıp en çok şeye sebebiyet veren,hatta onu çekip çeviren ve deyim yerinde ise her taşın altından kadın çıkan insanların aşk deyince akıllarına gelendir,zira aşk kesinlikle kadıncalı bir oluştur,özellikle benim gibi kadınların zaafı olan tipler için;evet kadınların bana zaafı olduğu kanaatindeyim,zira reddetmeden,gitmeden ve incitmeden duramıyorlar.Tamam tamam ben iyiyim,sadece bir defa tekledi o kadar;sonuçta gecenin bu saatinde yine eski defterleri açıp ayık ama uykulu da bir kafayla perişan etmek gibi bir derdim yok kendimi,yani en azından bu gece için,aksi halde bu oldukça kadıncalı bir durum olurdu..Affınıza sığınarak şuna da bir açıklık getireyim,belki yanlış anlaşılmalara yol açabilir diye söylüyorum ben asla kadını günah keçisi ilan etmek tarzında bir kafayla yazmıyorum bunları...

Yani ne bileyim,ilerisi meçhul olduğundan kendi hayatını incelemek ancak geçmişle mümkün oluyor ve de annem,kan bağım olan bazı insanlar,birkaç iyi dostum dışındaki kadınlardan hiç fayda görmedim hatta oldukça da kadıncalıydılar.Bir kişiyi atlamışız bak,ismini cismini bilmesem de bir defasında beni boğulmaktan kurtaran o kız vardı bi'de,yüzünü bile hatırlamıyorum ama bana yapılan iyiliği de unutmam...
Diğerlerindense bir zarar görmedim Allah için,yani tamam kırıcı sözler sarf ettikleri olmadı mı zamanında oldu;ancak insan aşık olduğundan umursamadan yırtıyor veresiye defterini,eğer aşık olmasaydım da içimden gelir yine yırtardım bal gibi biliyorum...
Kırgın değilim,güzel zamanlardı (tüm bu olanları saymazsak tabi),dostluk vardı;hatta bazen yeterince yerinde seyreden bu oluşumu kendim bozduğumu düşünüyorum,dostluğu falan yani hepsini;zira tut sen git kime aşık ol..Neyse neyse çok dağıldık böyle...

Mesele insanlar değil anlatabildim mi,yani bu kadıncalı kişilerle benim arama girip onlara ve bana aynı oranda zarar veren kişiler dışında hiç kimseyle en ufak derdim olmadı..Mutlak suretle belirtmek zorundayım ki pek tatlı anılarımız olmamış da olsa hayatımda yer edinmiş ve bir defa da olsa değer verdiğim her insana,özellikle de bir kadına karşı bütün alakamız kesilmiş bile olsa bir sorumluluğum vardır benim,kusura bakmayın biz böyle gördük...
O insanlar da bundan yirmi yıl sonra karşıma pür-pak çıksa bile hala içimde nefret olur bunu inkar edemem,ama bu benden ziyade içimdeki o masum çocuk ve onun değerleriyle alakalı bir mevzu,ben karışmam...

Bunu bir çeşit travma sonrası oluşan fobi tarzında da ifade edebiliriz.Hatta adı da kadın fobisi falan(cinsel anlam dahil değil),cidden kulağa çok saçma geliyor ve öyle de zaten..Mevzu tüm geçmiş zedelenmelerin ortak noktasının kadın olmasından kaynaklı bir gelecek kaygısı;vay be çok bilimsel konuştum...
Şaka bir yana kendimle ilgili yaptığım gerçekten ince bir tespitti bu...

Bu da demek oluyor ki dostlar,ilerleyen zamanlarda aşk fobisi ve özgüvensizlik gibi aptalca şeylerin doğmasının da tek sebebi bu kadıncalı düşüncesi,düşünce dediysem maruz kalınarak düşünülmeye mahkum olunulmuş bir düşünce.Türkçeleştirmek gerekirse;bunun sorumlusu biz değiliz,kadınlar ve hatta kader bile.Kaybetmekten korkuyoruz ama bir kadını mı,bir kadınla mı yoksa bir kadında mı,yani hatrında...
Ve ben şuanda saat 3'ü bulmuşken hayli tuhaf bir şekilde saçmalamadığımın farkına varıyorum.Belki de kaybetmek başımıza vurmuştur,ya da elde edememek veya bir şey etmemek...

Kadıncalı demek risk ve tehlike demektir,ha bu kelimeyi ben türettiğim için denemekten vaz mı geçeceğim?Elbette hayır,çünkü beni gerçekten tanıyorsanız kaçsam bile elinde sonunda bu kumarı tekrar tekrar oynamaktan başka ihtimalim olmadığını da biliyorsunuzdur;hangi kumar mı?sevmekten bahsediyorum,kupa kızını mesela.Yani şimdi başka bir zamanda,başka bir yerde bambaşka bir kadın ihtimaline inanmak ve savaşmak?Neden olmasın,boş vakit çok,mücadelelerle ve umutla anlamlı kılınacak.Defalarca daha denesem de pes yok çünkü aşkla bir hukukumuz var artık...

0 Yorum:

Yorum Gönder