Seve Seve

Sevmek... En son ne zaman birinin... Neyse...
En mümkünü bir yaşantı ileydi sevginin, mümkünse ortak olanından; zira bilhassa seninleyken kurulurdu birinin sende uyandırdığı his, çünkü ancak seninleki kişiliğine aşık olunurdu. Hepimiz aşık oluyor ve neden sevdiğimizi sorduklarında cevaplayamıyor fakat biliyoruz, onca yaşantının içinde bir asıl kırılma anının olduğunu...

Bu anın olmadığı her şey biraz eksik, belki sevgi ama asla sevmek değil. Sevmek ne mi? Alptuğ Dağ'a göre "Seni vuran merminin hatırına ölmek.", bu cümlede sanılanın aksine vurgu "hatır"da.
Zaten birinin senin mikronluk da olsa etkinle şekillenmiş hali değilse sevdiğin şey, muhtemelen sen seversin oysa seni bilmez bile belki. İnkar edebilir misin sayın okur, her insanın, her gelen ve gidenin ortaya başka bir sen çıkardığını.

Bu demek değildir ki sensizken sevemezsin, bazen uzak olmak daha evladır üstelik, tutku her zaman en yalın halde saklıdır. Tek demek istediğim şey, bir hayatı bir süre de olsa paylaşmadan seven herkes yazık ki muhakkak yanılır. Kaim olan yaşanandır, seni seviyorum cümlesinin fiile dönmeden beş para etmemesi de bundan... Sağlıcakla.

0 Yorum:

Yorum Gönder