Git

"Git" işte,üç harf tek kelime."Git" demek öyle dizi filmde yansıttıkları kadar da zor değildir ha sevdiğine falan,bir çırpıdır;denir,biter,hatta bazen tavır bunu sürdürür ki zor olanı da dedikten sonradır,denenden dönmek.Dönmek dediysem yemin değil ya tabi dönersin elinde sonunda;buranın zoru dediğim,git demenin sebeplerinden o "git"i gidene değin tutmaktır.Varsay sen ölüm kussaydın ey insanoğlu,insankızına dönüp de "kal","gel" der miydin mesela;demezdin abim,demezdin emin ol,hatta tereddütsüz bir "git"in içine sığınıp saklardın çaresizliğini,üstüne ütlük vahim bir klişe olaraktan da senden nefret edebilmesi mümkünse bunun her şeyi kolaylaştıracağını düşünürdün,ben de,sen de,o da bire bir bunu yapardık...
O kızçeyi varsayalım şimdi,ölmeyi mi incinmeyi mi hak ederdi,tabi ki de hiçbirini.Peki ya hangisini seçerdi?İşte bunu ona soramazken gösterilen cesaretsizlik tek bir kelimeyle ona karşı dile getirilirse bunun adı "git"tir,bu denli basit ve karmaşık.Birine her ikisini de hiç yakıştıramadığın ve ikisine de sebep olacağın iki boktan ihtimali sunman gerekmesi,"git" demekse pisliğin biri gözükecek olmaya,canını yakacak olmaya rağmen hala her şeyiyle en iyi seçenek dimi?Kompleks düşünütsün çünkü,geceleri uyuyamazsın sızarsın,gündüzleriyse gözlerin açıktır ama anlamazsın;oysa dışardan bakar doğal olarak,bilmez-etmez,basit düşünür ve bu bağlamda suçlu sensindir;durup dururken izahı bilem olmayan kupkuru bir adet"Git".Çok kez şahit oldum,masallarda kullanılan denli imkansız tesadüf ve vedsireler hayatta hep vat,inanılmamızı da zorlaştırıyorlar;yalansa da biz sadece iyi kalpli yalancı,hatta yabancılarız...

Ha bir açıdan da hakarettir bak bu,mantıklı;aşk için kendisi göze alıp da karşısındakinin alıp alamayacağına tereddüt etmektir belki de bir nebze."Ben senin için ölürüm tabi ama sen benim için ölmeye hevesli misin bilemedim söyleyemedim."dir işte bu;hadi bu ihtimalden de bir şekilde yırtabildin diyelim,kişiyi kendin gibi düşündüğünde,onu ölmektense sensiz yaşamaya mahkum ederek bir nevi cezalandırmaktır bu;sen olsan düşünmezsin çünkü delikanı,biliyoruz,sen onsuz duramazsın ölürsün ama ondan bunu becerebilmesini beklersen inan bana da bir bencillik,hatta daliskasıdır tabiri caizse.Kendini ondan ayrı bırakmanın yanı sıra onu kıskanmamak gibi olduğu için bile bencilliktir...
Yahu bak mesela bu yazının yazanı benim,ama ikinci paragrafta taraf değiştirdim."Sen git" diyecektim koçum ama eğri doğru biraz düşününce de birinin sana durup dururken git demesinde dahi bir mantık aranabilir(suçu kendinde aramak gibi(,lakin biri sorgusuz sualsiz gittiğinde onun ancak suratına tükürülür.Böyle iyi be  masum bir amaçla yola çıkıp buna mahsur kalmanın acizliğinden söz ederdim fakat şu ana kadar incelediğimiz tüm ihtimaller fiyasko.Kaldı ki bu örnek ölüm bile olsa buna benzer irili ufaklı pek çok sıradan örnek var...
Farkındayım burası benim mekanım ama ben gitmeliyim sanırım,neticesi olmayan bir durumu izah etmek için bu denli çırpınıp durmam bunun için en mantıklı sebep sanırsam...

Bu arada şu "Sevdanı içine göm de kahraman ol" temalı herhangi fiil ve fikir tamamen yalan-dolan.Git diyeceksin,kal diyeceksin,hatta alakasız bir "Ne içersin?" dahi olsun diyeceksin ama susmayacaksın,kimse susmayı hak etmez çünkü ama daha da ötesinde;susmak suç bastırmak,bazen de suç atmaktır,bunu da hiç bir şeyden haberi olmayan birine niçin olursa olsun yapmak,kusura bakmayın ama bariz hayvanlıktır,bunu yapacaksanız gidin işte;suskunlukla kendi derin düşünceleriniz gibi başka düşüncelere onu da sevk etmek bencilliğidir çünkü bu da...
En iyisi anlatmak,çünkü seven asla kabullenemezken hep saygı duyar;hangisi ağır basarsa bassın,onunla gelir;zira ölümden sonra en büyük gelen gitmek sevgiliye gitmektir,huyuna-suyuna mesela...

Sonuç?Gidin yatın işte,size bu gidiş yeter...

0 Yorum:

Yorum Gönder