Kızma Dert Yanmalar

Umarım sen benim kadar hassas olmazsın canım kızım, irili ufaklı her şey ve herkes bu denli derin izler bırakmaz üstünde, umarım acı hafızan bu kadar güçlü olmaz, dilerim en ufak bir tepkide kökten değişebilen ruh halin düşüncelerinin üstünde tahakküm kurup yanıltmaz seni de...

Çareyi veriyor, nasılını diyemiyorlar.

Hayalini antetli kağıtlara minicik yazılarla işlediğim, bir köpek kadar yalnız lakin bilhassa huzurlu da olduğum günlere gidiyor aklım, her insan bir yara gibi durmuyordu o zaman.
Duramıyorum Şiir, böyle bir şeye gerek yok ama herkes gitsin istiyor bir yanım, öyle ki bunu dahi yalnız sana anlatabiliyorum.
Çaresizim babacığım, anlıyorsun di'mi sen beni? Yeterince yalnız olursam kendimi bulabilir ve mutlu olabilirim gibi geliyor ama bir yandan da... Eller uzanıyor bolca, yardım gibi görünen ve muhtemelen öyle de olan eller... Dokunamıyorum kızım. Kendinde tıkılıp kalmış bir baban var affet,kendini sevmeye bile cesaret edememiş.

Hani Simge teyzenden bahsetmiștim, o da yok artık, tek Beyza halan kaldı seni emanet edebileceğim, hep olduğu gibi; aslında onu da üzüyorum, yani ona bir şey yapmıyorum tabii asla ama benim üzülmeme üzülüyor, var olsan senin de yapacağın gibi... Umarım bu sebepten ötürü, bu tabut gibi boğucu halimle yorup kaybetmem onu, dedenlerden sonra açık ara en değerlim, onsuz önümü bile görebileceğimi sanmam. Bu konuştuklarımız da aramızda kalsın ayrıca... Efendim? Ha yok, buraya gireceğini sanmıyorum, yani öyle umuyorum, ha bak bu arda 14 Aralık onun doğum günü, seninki ne olacak acaba.

Daha çok orası kesin, annen gelmedi henüz; bazen düşünüyorum, acaba geldi, hayatımda da onun o olduğunun farkında mı değilim diye de yok be, hayatımın herhangi bir köşesinde beni sana ulaştıracak kadar mükemmel bir kadın yok... Bu yüzden kararsızım ya, herkes çekip gitsin derken onu bulma ihtimalini sıfıra indirgeyerek sana da ona da hainlik etmiş olur muyum? Ya da amaaaan...
Bekleriz be kuzum, sabahı bekler gibi, yemek bekler gibi bekleriz birbirimizi; unutmayacak güzel şeylerim olur sonunda, annenle tanıştığımız gün, ilk buluşmamız, ilk elini tuttuğum gün, ilk öptüğüm gün, doğum günü, ona ömrümü teklif ettiğim gün, eş olduğumuz gün, senin haberini aldığımız gün, doğduğun gün, bana ilk baba dediğin gün... İlk dertleștiğimiz gün, ilk bu mektupları öğrendiğin gün... Yaşayacak çok günüm varmış be!

Babacığın derdini atabileceği tek hayalin, özür dilerim.
Ah benim en güzelim,
Değmesin sana bahtım kederim.

0 Yorum:

Yorum Gönder