Zehap

Olmasa da olurluğun insana tanıdığı o ağırlık, eksilmez mi kapanasıca göz kapaklarımdan bir an olsun; sükûtuma vabeste dirayetim kırıyor iyi ihtimallerimi, geriye kalan o mesut beni...

Olmasam da oluyor, eksikten çok hariciyim onca benim için mühim olanın, bensiz de güller illa açıyor benizlerde, aratmıyor beni insanlığa dair herhangi parametre. Varlığı bir şeyi değiştirmeyen, şeffaf bir kimseyim; bundandır dokunmak isteyenin bile delip geçmesi belki, bu yüzdendir apaçık çağrılarımın bariz karşılıksızlığı... Ya kimse görmüyorsa gerçekten beni, onca hayatın yanından akıp gitmekten başka vasfım var mıdır ki?
Geceler bundan mı yakın, benle eşit mi görülemeyiși herkesin karanlıkta; ben yine de ağır mı basıyorum yoksa, sahi kaç kalbin içinde gerçekten atıyorum şu dünyada?
Önemim ne ki kim için, en başta kendim, șișip sönen ak ciğerimin şu dünyaya saldığı karbondioksitten daha belirgin bir varlığım var mı? En son ne zaman biri için var oldum ben, gözden çıkarılası birilikten hariç.

Ne izim, ne hudut, ne yaş, ne beka
Sanmışım makbul harda sevișler
Değilmiş, uzun zaman önce daha
Meșekkatli mutluluklar

Taşıyıcı kolonları dışında kalan bina kadar kabul etmişim bir yerde, düşünsen düşecek hale gelmişim, el açması zamanımdan kayba doludizgin. Peșpeșe öpmüşüm unutulmușluğumun kutsanası kanatlarıdan, bükülene dek dıştan içe hacizli ruhum.
Yapraklarım sararmıș, dolmalık olmuş, gözlerim, unutulmamalık...
Kapıların açık olduğu, anahtarın bende bile değil ben olduğum, aidiyetine mesudiyet bağladığım yerlere gömün beni, beni sevmeyen her kadının sağ yanağına mesela.

Dinmekse çaresi her şeyin,
Ben beceremedim siz deneyin. 

0 Yorum:

Yorum Gönder