Dostla Düşman

Bir sabah uyandığında dostum dediğin insan bir başkasının dostudur, sıradan biri olsa yanmazsın ama bu kişi bir zamanlar her şeyin, şimdi ise en kötü kabusun olan biridir. Dostuna onun arkadaşı olduğu için kızamazsın tabii, bu çok saçma olur; ama fena kırılırsın çünkü senin neler çektiğini bile bile olmuştur; böyle diyorum ama yarısından bile haberi yoktur aslında, her gün o kişi için hala ağladığını, ara ara nefes almayı unutmuş gibi boğulduğunu, pek çok şeyi...

Onu seçme beni seç de diyemezsin, kaldı ki o da böyle bir seçim yapmaktan kaçınır ama ikinizin birden arkadaşı olması da senin canını sıkar... Yüzüne baktıkça ölümünü gördüğün insana dostunun selam vermesi sana koymaz mıydı?
Derken tek çare kalır geriye, çekip gitmek, dostunu dostluktan azad edip, dostunu en sevdiğin düşmanına teslim edip gitmek.

Hep yalnızdın zati,
Yine yaşardın, ne değişirdi,
Daha kötü olamazdı,
Olmadı.

"O mutlu olsun." demiştir canından çok sevdiğin düşmanın senin için, sanki onun sözüyle oluyormuşçasına; mutluluğun yalnızlıktır senin, her verdiğin selamda giden birini görürsün çünkü, verdiğin değerler sivri döner karşı taraftan. Yanmak için yaratılmadıysan bile en iyi bildiğin şey bu, herkes tek tek gidip mutlu olsun sense uzağın kendisi, bunu istiyorsun zira yeterince uzak olursan acımaz gibi geliyor.

Hangi dosta üzüleceksin çocuk, hangi yare
Sıra sende artık, kendine üzül sadece
Kimseye bir şey olmayacak endişelenme
İlk sen gömülürdün üzüntüden ölünse

Öyle ki yalnız kalmaktan daha çok,
Düşmanının mutluluğu için ona hediye etmișsindir dostunu,
Budur gerçek aşkı kötü yapan,
Kör kalıcılığı


0 Yorum:

Yorum Gönder