Mutat

Yalnızlığı mutat edinmiş kalabalıkların en birbirleriyleyken bile imtina ile sakladıkları o pürüzsüz hüznün avcısıdır bu defa belki zaman. Kıblesi unutulmak olmuş zihinlerin dalga dalga boğuştuğu geçmişten güçlüdür umarım geleceğin sahi ve dev avuntusu. Üstüne yağmur gibi yağan fakat mermi misali de sert kötü ihtimallere karşılık sağlam bir umut bekliyor doğrusu insan şemsiye niyetine, nereye girerse girsin açılması tehlike teşkil etmeyecek cinsten.
Bakarsın güzellik denen olgu yalnızca anıların ve sanatın arasında mekik dokumaktansa nihayet inisiyatif alıp senin benim șimdimizde vücut bulur en cesur haliyle.

Meşru ve daha önemlisi kalıcısına hasretiz biz iyinin, elbet hatırlanır yoksa bir çocuğun gülüşünde, bir çocuğu hüzünlü kılan yegane şeyse bil ki gülüşü biter bitmez anılașmasıdır. En kötüsü de nedir biliyor musun? Birileri pişkin pişkin tarihin tekerrürden ibaretliğini savunurken senin aklına belki ilk ve son defa birlikte mutlu olduğun insanlar gelir.
Bal gibi bilir herkes tekrarının olmayacağını, "Bunu sık sık yapalım." denen hiçbir şey yapılmaz, "Arayı açmayalım." denir ama hep açılır, "Bize de bekleriz." denir ama kimse gelmez
Bunu mutat edinecek gücüm yok benim işte, sonsuzu bu dünyada aramak küstah ve aptalca dahi olsa.

Ölmeden önce bir not: Mutluluktan ağlanmaz, mutluluğun doruk anında bile aklın merkezinde bekleyen biticiliğidir ağlanan, hep.

0 Yorum:

Yorum Gönder