Yeniden Başlamak

Magnum yerken dilime kıymık batması neyin alameti olabilir diye sormadan önce bir şeyden söz etmek istiyorum dostlar, herkes gibi ben de bazen kendimi KFC'nin çıtır tavukları yerine koyuyorum, sanırım bu hayatta bir baltaya sap olabilmek için illa dermatest labaratuvarından onaylı falan olmak icap ediyor, yahut da yeniden başlamak... Bu arada çok ürün yerleştirme oldu gibi, oysa yerli yerinde olmaya muhtaç onlarca cevabım mevcut; lakin geçmişi söküp atmış olmak güzel, tıpkı bir balgam edasıyla. Öyle ki konu açılınca bir anıyı böyle lak diye anlatabiliyorsunuz ve hiç koymuyor, zedelemiyor, öyle eski defterleri açmış gibi karalar bağlamıyor. Normalize diye bir efekt vardır hani, ses dalgasındaki bütün titreşimleri aynı desibele eşitlemek diyeyim hadi, o karga-burga gördüğünüz anlamsız şekil birden dümdüz tire halini alır. İşte sanırım hayatım normalize oldu artık, bir günüm diğerlerinden daha aşırı değil geçmişe bakınca, sizi bilmem ama bence, benim gibi hızlı yaşamış bir adam söz konusuyken... Bu öylesine huzur verici ki...

Evet cidden dilime kıymık battı ama, böyle bir şey kaç kişinin başına gelebilir bilmiyorum, pek çok kişinin başına gelmeyecek trajikomik bir anım daha geldi aklıma ama onu burada anlatmak hiç etik olmaz. Bugün üstümde bir şey sezdiniz mi, bir enerji falan? Bundan bir evvelki yazımın etkisidir işte (şayet hissolunduysa) Yeniden başlamak güzel de, anlatacak şey olmuyor işte böyle; kendini sıfırlamak da öyle cesaret falan istemiyor uzmanlara kulak asmayın sakın, tek bir anın rehavetine kalıyor koca dünyanız, kaldı ki biz de biraz ağırkanlı, ciddi de çocuklarız. Hani yine o yazıda demiştim ya "Satta man!", işte tam ondan sonra şalteri indirdim; bilen bilir hep insanları anlayamadığımdan şikayet ederim, suçu kendimde bulurum, ama o gün dedim onlar beni anladı mı?Cevap belliydi, çoğunluk ne anlamış ne anlamaya çalışmıştı, azınlıklarsa zaten yanımızdaydı ve ne bizim onlara ne onların bize bir dargınlığı dahi olmamıştı...
İnsanlarla küs-barış küs-barış at mıyız biz, her şeyden bir şey çıkaranların gönlünü alma daire başkanlığı mıyız? iki özür dilediklerinde affet affet... Nabzım atmıyor olsa tamam diyeceğim ama, değil işte. Bir türkü vardır çok severim, "Ben senin kahrını çekemem gönül" der ya o hesap, bu saatten sonra satta usulü, kimsenin kahrına seyirci kalmak yok lügatta...

Mesela atıyorum, falanca kişisi beni Whatsapp'tan engellese o gün bitmiştir. Sen kimsin de beni engelliyorsun tarzında ergence bir yaklaşımdan ziyade, benim hayatımda bulunan herhangi kişi öyle çocukça artistlik taslayamaz bana, ondan...
Ah yeniden başlamak, insana yeni bir tarz, bakış açısı falan her şey paket halinde geliyor; şu sıralar dinlediğim müziklerden haberim dahi yoktu eskiden, yeni kelimeler de öğrendim yabancı dilde; o çok kullandığım "Kadınlar..." deyimi "Femmes..." demekmiş mesela, bakmayın bu yazıyı da öyle bitirirdim ama en azından henüz sonunda üç noktayla değinilecek bir kadın hissedemedim...
Selametle, adios...


0 Yorum:

Yorum Gönder