İşe Yaramayan Yazı

Ruhlar geçip gidiyor içimden, insanlar öyle, biraz düşünceler. Düşünüyorum da, acaba insanlar, nasıl desem; (işte tam burası için aklımda mükemmel bir cümle vardı ama unuttum, bu yüzden vasat devam edecek bu yazı) yani onlar, oncasından hiç değilse biri, bana karşı bir şeyler hissetmeye teşebbüs edecek olup cesaret gösterememiş midir. Zira hepimiz, evet tamamımız karşımızdaki bize kelimenin tam anlamıyla "hırlarsa" diye sakınıyoruz hisleri, cümleleri ve kalan her şeyi ve orantısız miktarda geçip gidiyoruz ve insanlar buna burnunun ucundakini görmemek diyor ama bence adı sadece çekince; işte insanların da hayatımdan zamana özenircesine sessiz sedasız akıp gitmeleri pek hoş değil, yeni bir dost arıyor insan bazen, lazım geliyor bir ses seda, yeni bir şeyler ve de şu klişe tweette bahsi geçen türden bir ruh hastası belkide...

Her şeyi bir kenara bırak sadece insanların benim hakkımda oturup düşünüp düşünmediğini ayrı bir meraktayım; ilk kez gördükleri bu adam hakkındaki ilk izlenimleri, eğer duyuyorlarsa da her türlü hisleri. Hep söyledim ve yine; biri bana anlatsaydı da ben bu kadar konuşmasaydım, o kadar çok şey bilmediğimden bildiğim her şeyi anlatma çabasında olup olmadığımı düşünmek neredeyse bir elzem halini alırken tek yaptığım burada kimin okuyacağını bilmediğim ama okuyanların hepsinin sıkılacağından emin olduğum bu yazıyı yazmaktan başka bir şey değil. Korkunç olan da bu değil midir? Aptal bir yazı yazmaktan daha ideal bir durum olmaması, hiçbir şeyin bu hissi karşılayamaması; belki hayatımızda biri olsaydı falan, o da nereye kadar dayanırdı meçhul tabi...

Bu gördüğünüz geveze yazar, nam-ı diğer mösyönün hayatı evden okula okuldan eve yazdığı yazılar, bugün bu adamı okuyorsanız ve sizden bir parça taşıdığını düşünmüyorsanız eğer, size bunu zaman kaybı olarak gördürmeyen şeyi bana da söyleyin benim ihtiyacım var. Siz okur basar gidersiniz ama ben hep bu kafayla iç içe, alt alta, yan yana ve ard ardayım...
Bu kötü bir şey değil, hoş olduğu zamanlar var mı derseniz bimukabele, sinir bozduğu zamanlar herkes kadar. Peki ya işe yaradığı zamanlar? İşte bilmediğim, öğrenmek istediğim şey bu...
Bir gün olur da bu adamı severseniz, edebiyattan bıkmamayı göze almanız gerekir, sadece bu...


0 Yorum:

Yorum Gönder