Benliklerim

Meselenin bi'ucu da benliklerimdir belki.Bu inatçı bunak,o liberal sosyalist,öteki profeminist entüisyonist,diğer yazar şair,öbür aşk doktoru humanist falan birbirine girmiştir bu göğün altında.Belki o ahmak ilkokul çocuğunun hala aynı hayallerle ve aynı doğrultuda ilerlemesinden kaynaklıdır,derdine yandığımın özneleri bir bir değişirken ortada kalan olmaktır,tıpkı birkaç hükümet,hatta birkaç darbe görmüş olmak gibi..Bakarsın benliklerimin de her biri birbirinden öte kendidir de bundan kopuyordur kıyamet;tıpkı benim gibi aynı kişiye aşıklardır.Ne bileyim ben,mesela şu yazar olan herif bir şekilde köşeyi dönse bundan profeminist,inatçı ve sosyalist dışında herkes payını alır gibime geliyor;aynı şekilde şu entüisyonist olan da reddedilse aşk doktoru olan dışında geri kalan herkes iki katı çaba sarf eder ki bir umut doğsun da bu adam ayakta dursun...
Benliklerimin çeliştiği tek bir nokta olsa gerek o da vazgeçmeye ve gitmeye dayalı türlü ekstra izahi ve mutlak mizahi mantık mevzularıdır.Şu bunak olan vazgeçmeyi düşünse bile humanist olan"Ya bir ihtimal varsa/oluşursa"diyerekten onu engelleyecek,entüisyonist olan ağlayacak,şair olan yine her b*ku bi'yerlere yazacak falan..İş değil yani onu diyorum,zira ben her gün içimde onlarca çocuğun kahrını çekiyorum.Ben mi?Haklısınız aslında;eğer ben büyümüş olsaydım kavrulmazdım bu kadar ama boyun da eğerdim mutlaka...

Hadi bu arkadaşları da geç ama bizim bir iki çocuk daha var;biri şu dostuna aşık olmuş,sonradan zelzelelere kapılmış,nihayetinde bir şekilde arası açılmış falan filan bir çocuk,öteki ise yıllardır feleğin çakmağını üzerine çaktığı,ama inat eder gibi savaşan bi'şey,o böyle davrandıkça da yine olmuyor falan filan.Olmuyor olmasına da konu herkesin sandığı gibi olmaması değil zaten,gidenlerin yanlarında bir parçayı da alıp götürmesi bile değil biliyor musunuz;yalnızca gidenlere duyulan hislerin(aşk için konuşmasam bile)baki kalması...
Az evvel bir fikir paylaşımı ulaştı misal elime,yazılarımda bile kaybetmişim kendi üslubumu;inanır mısınız bilmem ama bu yazarken bile hissediliyor,belki saçma salak maratona dönmüş hayatımdan fırsat bulamadığımdandır yahut bu bulanıklığın tesiri fazla yer kaplıyordur.Aklıma Mithat Körler'in gelmesi yeterince manidar mı sizce?

0 Yorum:

Yorum Gönder